Korku Oyunları 3: Değişen Korku

Bir başka değişim hikayesi: Silent Hill

Psikolojik korku öğeleri, deliliğin sınırındaki karakterleri, eşsiz yaratıkları ve atmosferiyle bizi kendine hayran bırakan efsane hayatta kalma-korku oyunu Silent Hill de ister istemez değişime uğramaya başlasa da hiç bir zaman Resident Evil kadar çizgisinden sapmadı. Yeni dönemin ilk Silent Hill oyunu; 2007 yılında Sony’nin el konsolu PSP için, 2008 yılında da PS2 için raflarda yerini alan Silent Hill: Origins oldu.

İlk defa bir Avrupalı geliştirici(Climax Studios) tarafından yapılan oyun Japonların korku temalarına bağlı kalsa da bundan sonraki Silent Hill oyunları’nın değişeceğinin bir işaretiydi. İlk oyunun öncesine kadar uzanarak serinin köklerine inen yapımda alıştığımız bulmaca öğeleri tamamen yok edilmemiş, fakat bulmacalar nispeten kolaylaştırılmıştı. Tır şoförü Travis Grady’i kontrol ettiğimiz Silent Hill: Origins ilk 4 oyun kadar ses getirmese de Silent Hill’in hala korkutabileceğini ispatlamış oldu böylece.

Silent Hill: Origins’in oynanış videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

Serinin hayranlarını asıl üzen 2008 yılında Xbox 360 ve PS3 için çıkan Silent Hill: Home Coming oldu. Eski oyunlardan uzaklaşan çizgisiyle otoritelerden ve hayranlarından düşük puanlar alan oyun yeni dönem Silent Hill oyunlarındaki ilk büyük hayal kırıklığı olmuştu. Silent Hill: Origins dışında o güne dek Japon korku ustalarının ellerinden çıkan Silent Hill’in bu kez Amerikalılar tarafından geliştiriliyor oluşu başarısızlığın nedenlerinden biri olarak gösterildi. Alex Shepherd adında eski bir askerin kaybolan kardeşi Joshua’yı bulmaya çalıştığımız oyun eski Silent Hill atmosferini verememiş ve olumsuz eleştiriler almıştı.

Silent Hill’in o müthiş kasvetli ve sisli dünyasının yeteri kadar iyi yapılamadığı oyun ne yazık ki çok başarılı bir devam oyunu olmaktan uzaktı. Aksiyon dozunun arttırıldığı oyun yeni dövüş sistemiyle eski çaresizlik hissini de verememişti. Neyse ki önceki Silent Hill oyunlarında olduğu gibi müziklerinde usta isim Akira Yamaoka’nın imzası’nın yer aldığı oyun; Resident Evil kadar değişime uğramasa da serinin orjinalliğinden uzak bir oyun olarak hafızalarda yer etti.

Serinin hayranlarını üzen Silent Hill Homecoming’in videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

2009 yılında yeni bir Silent Hill karşımıza çıkıyordu: Silent Hill:Shattered Memories. Öncesinde sadece Nintendo Wii için beğenimize sunulan oyun 2010 yılında PSP ve PS2 oyuncuları için de raflardaki yerini aldı. Silent Hill: Origins’in geliştiricisi Avrupalı Climax Studios’a emanet edilen yeni Silent Hill oyunu ilk oyundaki karakter Harry Manson’ı kontrol etmemizi sağlıyordu. Harry Manson’ın ilk oyundaki kaybolan kızı Cherry’nin hikayesine yeniden bir bakış olan oyunda soğuk hava ve buz teması önce çıkan öğeler oldu.

Saldırı yetenekleri artan ucube yaratıkların sizi daha çok zorladığı oyun, kısa süreli olması ve kendini tekrar etmesiyle eksi puanlar alıyordu. Aksiyon öğeleri’nin fazla olmadığı oyunda genelde kaçmamız gerekirken bulmacalar kolaylaştırılmıştı. Yeni bir Silent Hill oyunu değil de ara bir oyun görünümü veren yapım; Silent Hill serisinin yorulduğunun işareti olarak algılanmıştı. Üstelik bir kötü haberde Silent Hill’i Silent Hill yapan harika müziklerin yaratıcısı Akira Yamaoka’nın da yer aldığı son oyun olmasıydı. Bundan sonra gelecek bir Silent Hill oyununda o müziklerin bir benzerini duyamayacak olmamız serinin gidişatı hakkında bizi düşündürmüştü…

Buzlarla kaplı Silent Hill:Shattered Memories’in videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

Silent Hill:Shattered Memories’den 3 yıl sonra serinin yeni oyunu Silent Hill: Downpour oldu. 2012 yılında Xbox 360 ve PS3 için oyuncuların beğenisine sunulan oyunun yapımcılığını Vatra Games yapıyordu. Murphy Pendleton isimli bir mahkumun cezaevinden nakli sırasında meydana gelen bir trafik kazası sonrası kendini Silent Hill’de bulmasıyla başlayan oyun; yeni bir karakteri daha bu kabus dolu kasabaya sürüklemişti.

Grafik ve sesler bakımından başarılı sayılabilecek olan oyun, korku dünyasına yakışan bir görselliğe sahipti. Ne yazık ki müziklerinde usta isim Akira Yamaoka’nın yokluğunun hissedildiği Downpour bir önceki oyun gibi hem beğenilmiş hem de eleştirilmişti. Aldığı düşük inceleme puanlarıyla yeni bir hayal kırıklığı olarak nitelenen oyun serinin kötüye gidişini değiştiremiyordu. Dövüş mekaniklerinin hantal bulunduğu oyun kare(frame) düşmesi gibi teknik sorunları nedeniyle de oyuncuları üzmüştü. Bulmacaların zorluk seviyeleri oyunun başında seçiminize bırakılsa da eski oyunlardaki zorluğa sahip değildi ve aksiyon sahneleri oyunun yavaşlamasına sebep oluyordu. Hava şartları’nın değişebildiği oyunda bolca yağmur yağıyor ve karakterin ıslanan elbiseleri gibi detaylar ilgi çekici duruyordu. Görselliğin kendisine artı puan kattığı Silent Hill: Downpour yine de ilk oyunlardaki kasvetli ve psikolojik korku havasını tam olarak veremedi.

Serinin kötüye gidişini değiştiremeyen Silent Hill: Downpour’un videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

Downpour ile aynı yıl, 2012 yılında PS Vita için yeni bir oyun olan Silent Hill: Book of Memories piyasaya sürüldü. PS Vita için çıkan Book of Memories; Silent Hill ile pek alakası olmayan, farklı bir aksiyona dayalı, izometrik bakış açısıyla Diablo tarzı hack’n slash türüne daha yakın bir oyun olarak fanlarını şaşırttı. Kendi karakterimizi yaratabildiğimiz oyunda; rol yapma öğelerinin varlığı, hazine toplama mantığı ve online yapıyla co-op oynanış desteği oyuncular tarafından yadırgandı ve oyunun bir Silent Hill oyunu olmadığı eleştirilerine neden oldu.

Seriden çok farklı bir yapıda olan oyun ilk multiplayer desteği sunan Silent Hill oyunu olarak tarihe geçti! Ne yazık ki bu sefer de olmamış, eski oyunların havasından daha da uzaklaşılmıştı. Yani hayatta kalma-korku oyunlarımızın başyapıtlarından Silent Hill de zamanın şartlarına teslim olmak zorunda kalmıştı…

En farklı(!) Silent Hill oyunu olan Book of Memories’in oynanış videosunu aşağıda izleyebilirsiniz