Her şeye rağmen son sözü Watch Dogs söyleyecek…
Gölgelendirme, ışıklandırma, çevre ve karakter animasyonları gibi detayların farklarını açıkça gösteren bu videolar oyuna olan heyecanı baltalasa da oynanış ve felsefesi açısından yine de oyunu merakla beklediğimiz gerçeği değişmiyor… Bu noktada karşılaştırmaların konsollar ve PC arasında da yapıldığını unutmamak gerek. Ayrıca ilerleyen günlerde PC sürümü için yayınlanan animasyon ve grafik teknolojileriyle ilgili görüntüler de içimizi rahatlatmışken… Oyunun PC versiyonunun E3 2012’deki gibi olacağında ısrar eden Ubisoft bakalım sözünü tutabilecek mi? Her şeye rağmen hayatlarımızın nasıl makinelere ve teknolojiye bağlı olduğunu, bilginin ve bağlantının nasıl bir güç olduğunu anlatan oyun bu açıdan hala bizi heyecanlandırmakta.
Ayrıca oyunun açık dünya oyunlarına vaad ettiği yenilikler ve oynanış dinamikleri de hala heyecanımızı korumaya yardımcı. Bunca olumsuzluğa ve eleştirilere maruz kalan oyun adına bu noktada şimdiye dek açıklanan özelliklerin bazılarını hatırlatmakta fayda görüyorum.
Öncelikle tekrara düşmemeyi başarması halinde hackleme ve bilgilerin önemi kavramı bir oyunda şimdiye dek görmediğimiz türden bir deneyim olabilir. Bunca tartışma ve söylenti arasında açıklanan multiplayer özellikleri de ayrı bir heyecan verici unsur. Bu konuda oyunun yaratıcı yönetmeni Jonathan Morin; Watch Dogs’ta 8 kişilik açık dünya multiplayer modunun olacağını söylerken aynı zamanda bir diğer oyuncunun oyununa sızıp onun bilgilerini çalabileceğimizi belirtiyor. Anladığınız üzere ilgi çekici noktalardan biri Watch Dogs gibi bir oyunda 8 kişinin aynı harita üzerinde birbirine karşı mücadele edebilecek olması.
Watch Dogs’un multiplayer özelliklerinden bir kesit sunan tanıtım videosunu aşağıda izleyebilirsiniz
Bununla beraber sadece intikam için yanıp tutuşan yetenekli bir hacker olmayan Aiden Pearce’ın dövüş ve sürüş yetenekleri de oyunun ömrünü uzatacak gibi gözüküyor. Oyun açık dünyanın nimetlerini bize sunmaya hazırlanırken gerçek oyuncularla yaşanacak kovalamacalarla da aksiyonu düşürmemeyi hedefliyor. Örneğin Watch Dogs’ta etrafta dolaşırken aniden telefonunuza bir uyarı mesajı gelebilir ve bu mesajdan hacklendiğinizi öğrenebilirsiniz. Bu uyarı Chicagoda yalnız olmadığınızı dünyanın herhangi bir yerinde başka bir oyuncunun sizin bilgilerinize ulaştığını gösteriyor. Onun kim olduğunu çözmek size kalıyor ve bu esnada sıkı bir kovalamaca başlayabiliyor. Oyunun sanal karakterleri arasında gizlenebilen gerçek oyuncular şimdiye dek çok az oyunda gördüğümüz heyecanları yaşatabilir. Bünyesinde zaten teknolojik cihazlarla haşır neşir olan bir hacker’ı barındıran oyun elbette gerçek dünyanın tüm teknolojik aletlerinden de yararlanmamızı istiyor. Akıllı telefon ve tabletleri de oyuna dahil etmeyi hedefleyen yapımcılar oyunculara bu açıdan farklı bir oyun deneyimi yaşatacak gibi. Ayrıca rakip oyunculara karşı kara ve deniz yarışlarının yanı sıra sekiz kişiye kadar oyuncunun birbiriyle savaşabileceği bir free-roam modunun olduğunu da hatırlatalım.
Her an izlenmekte olduğunuz hissini yaşatacak Watch Dogs bu açıdan DayZ gibi oyunlara benzer bir yapıya sahipmiş gibi dursa da elbette kendine özgü kurallara sahip olacak. Diğer oyuncuları hackleyebileceğiniz, onlarla yaşam savaşı verebileceğiniz ve gizliliğin anahtar unsur olabileceği Watch Dogs’ta izlenmeden oynamanın keyfini sürmek de multiplayer özelliğini kapatmaktan geçiyor.
Dilerseniz online özelliğini kapatarak sadece hikaye bazlı oynanabileceğini bu noktada belirtelim. Şimdiye dek görebileceğimiz en büyük değil belki ama en yoğun açık dünya oyununa kendimizi hazırlamamızı söyleyen Ubisoft oyuncuların istediği şehir yoğunluğunu yakaladıklarını söylüyor. Karakter geliştirme özelliklerinin de olacağı oyunda multiplayer modunda kötü şöhret (Notoriety) denilen bir özellik ile yetenekler kazanabileceğiz ama bunlar asıl yeteneklerimizi oluşturan yeteneklerden farklı olacak.
Özellikle son dönemlerde görsel değişim açısından büyük sitemlere maruz kalan Watch Dogs; tüm bu oynanış dinamikleri, aksiyonu ve felsefi yapısıyla yaşattığı hayal kırıklıklarını unutturacak diye ümit ediyoruz. Sizden bir oyunun sadece grafikten ibaret bir sanat olmadığı bilinciyle bugüne kadar oynadığımız pek çok klasiğin grafiklerini düşünmenizi istiyoruz. Elbette Watch Dogs’un ilk günlerdeki görselliğini arayan gözlere bunu söylemek zor, ve elbetteki oyuncu kitlesi kandırıldığını düşünmekte haklılık payına sahip. Ama oyuna bir bütün olarak bakarsak Watch Dogs’un basit bir proje olmadığını, oyun dünyasına yenilikler katabileceğini görebiliriz. Bu noktada büyük bir heyecanla yaşanacakları bekliyoruz.
Yine de sonradan bir teknoloji demosu/şovu olarak nitelendirilen E3 2012’de gösterilen o ilk videodaki gibi bir grafik kalitesini beklediğinizi biliyoruz. E3 2012’deki tanıtım videosundaki kaliteyi ancak PC sürümünde göreceğimizi belirten Ubisoft 2014 Nisan başlarında yayınladığı video ile bunu ispatlamaya çalışıyordu. PC sürümüyle ilgili grafiksel teknik detayların gösterildiği bu video ekran kartı Nvidia olan oyuncuları ilgilendiriyordu. Watch Dogs’un PC sürümünde Nvidia’nın özel grafik kütüphanesine destek verileceğini, HBAO+ ve TXAA gibi grafik teknolojilerini görebileceğimizi anlatan bu videoda gördüğümüz grafikler oyunun hakkını verecek gibi duruyor. Gördüklerimiz karşısında gölgelendirmeler, ışıklandırmalar, hava şartları gibi unsurların oyunun PC sürümünde istenilene yakın bir görsellik sunacağını söyleyebiliriz. Ancak biz bu videonun da E3 2012 ile karşılaştırılacağını biliyoruz…
Ağır eleştirilerden sonra tüm oyun camiasının büyük bir merakla beklediği Watch Dogs büyük reklam kampanyalarıyla tantımına devam ederken oyun için daha pek çok ürün görmeye başlayacaktık. Çünkü tanıtım ve reklam dünyasının para kazandıran önemli birer materyallerine dönüşen oyunlar için artık pek çok alanda ürünler çıkıyordu. Watch Dogs bunun en iyi örneklerinden birisi olmalı. Siz de bir Aiden Pearce maskesi ya da şapkası istemez miydiniz? Ya Aiden Pearce montu? Fena olmazdı değil mi? Pek şık gözüken bu tekstil ürünleri dışında oyun için bir de //n/Dak Clouds isimli bir e-kitap yayınlanacağını da hatırlatalım. Senaryo modundan sonraki olayları anlatacak e-kitap bize yeni bir hikayenin yanında yeni karakterler de sunacak. Mick Wolfe isimli eski bir askerin hikayesine odaklanan //n/Dak Clouds, 27 Mayıs’ta İngilizce, Almanca, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca olarak yayınlanacak.
Aşağıda oyunun ana karakteri Aiden Pearce’in kıyafetlerini ve çeşitli eşyalarının tanıtım görüntülerini görüyorsunuz.
Çıkış tarihine sayılı günler kalan Watch Dogs hakkında yeni bilgiler gelmeye devam ederken son açıklamalarda oyunun PC ve PS4 sürümünün tek farkının PC’deki Nvidia efektlerinin olacağı söyleniyordu. 27 Mayıs tarihi yaklaştıkça artan heyecanımız oyunda yer alacak karakterleri gösteren son video ile taze tutulmaya çalışılsa da bazı oyuncuların eski heyecanının kalmadığı da bir gerçek. Kimsenin kimseye güvenmediği bu koca şehirde Watch Dogs çetesini yakından gösteren video ile Aiden Pearce’ın ilişkide olacağı insanları görebileceksiniz. Karakter detaylarının göze hitap ettiği video artık çıkışına 2 hafta gibi bir süre kalan oyun için yayınlanan en ilgi çekici videolardan birisi.
Aiden Pearce dışında Watch Dogs’ta yer alacak diğer karakterleri tanıtan videoyu aşağıda izleyebilirsiniz
Evet sevgili oyun severler; duyurulduğu E3 2012’den beri heyecanla beklenen ve bugüne kadar büyük tartışmalara neden olan Watch Dogs’un nasıl bir oyun olduğunu, macerasına nasıl başlayıp hangi noktalara geldiğini, oyun hakkındaki bazı tanıtım çalışmalarını, yaşanan tüm olumlu ve olumsuz gelişmeleri çeşitli video ve bilgiler eşliğinde böylece görmüş olduk.
Son zamanlarda haklı olarak Ubisoft’a çok kızsak da ve her ne kadar görsel açıdan kandırıldığımızı düşünsek de Watch Dogs’un oyun dünyasına sunmaya çalıştığı stil ve sanatsal yönü ile takdiri hakettiği de bir gerçek. Hackerlık, bilgi ve bağlantının önemi, veri güvenliği, akıllı şehirler ve kişisel özgürlükler gibi güncel konulara yaptığı göndermelerle rakiplerinden oldukça farklı olan Watch Dogs bakalım tüm dünyada merakla 27 Mayıs gününü bekleyen oyunculara bu sefer nasıl bir sürpriz yapacak? Kimbilir belki de Watch Dogs’la birlikte Aiden Pearce oyun dünyasının yeni fenomenlerinden biri olacak ve unutulmaz bir oyun serisine dönüşecek, belki de abartıldığı söylentilerini haklı çıkararak oyun tarihinin en büyük fiyaskolarından birine imza atılacak. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da tüm bu soruların cevabını zaman gösterecek.
Watch Dogs’ ta da denildiği gibi; hepimiz dijital gölgeler ve bilgileriz üstelik izlerimiz her yerde! Görünmez bağlarla örülü, kopamayacağımız dijital bir hayatın kodları olduğumuzu unutmadan yine de bilgi ve özgürlüklerimizin ele geçirilemediği bir dünyada yaşamak dileğiyle, iyi oyunlar.
Son sözü Watch Dogs söylesin o halde: “Her şey birbirine bağlıdır ve bağlantı güçtür!”