Witcher serisinin ilk iki oyununda neler oldu? Bunları da bugün anlatıyoruz. Yazının tamamının spoiler’larla dolu olduğunu belirtmemize gerek yoktur sanırım. İşte 3. Oyuna hazırlanırken öğrenmeniz veya hatırlamanız için olup bitenler:
The Witcher
The Witcher serisi, Geralt of Rivia karakteri üzerinden anlatılır. Ana karakterimiz olan kır saçlı karizmatik yaşlı kurt Geralt, ilk oyunun başında baygın ve hafıza kaybı yaşayan bir şekilde bulunur. Witcher’ların eskiden üretildiği ve saldırılardan sonra tek kalesi olarak kalan Kaer Morhen’e getirilen Geralt, zamanla geçmişini hatırlar ve tükenmekte olan Witcher soyunun son üyelerinden olduğunu öğrenir. Aynı zamanda hafıza kaybı yaşamayan ve geçmişi çok iyi hatırlayan dostları ve çok daha fazla sayıda düşmanları olduğunu da tabii…
Kaer Morhen’de eski günlerine dönmeye çalışan Geralt’ın çalışmaları bir başka saldırıyla kesilir. Profesör ve gizemli bir büyücü ki daha sonra Salamandra adlı bir suç örgütüne bağlı olduklarını öğreneceğiz, Witcher’ları mutasyona uğratan ve onlara güçlerini kazandıran iksirleri çalmak için kaleye saldırırlar. Bu açılış bölümünün sonunda bu ikili kaleden ışınlanarak kaçarken, geride kalan son Witcher’lar ve dostları da ayrılıp Salamandra hakkında bilgi toplamak ve en nihayetinde onları durdurmak için anlaşırlar.
Birinci bölüm, kitaplarda yer almayan ve sadece oyunlarda bulunan Alvin karakterini tanımamızla açılır. Alvin, “Source” denilen, büyü gücüne sahip ama henüz kontrol edemeyen bir çocuktur. Geralt’la yolları çok sık kesişecek olan Alvin gizemli bir karakter olarak oyunlarda yer edecek. Oyun, Alvin’i görüşümüzden sonra Geralt’ın Vizima eteklerini keşfiyle devam ediyor. Burada kasabalıları öldüren bir yaratıkla uğraşan Geralt, bir yandan ilk görüşte tanıyamadığı eski dostlarıyla yeniden tanışıyor ve şehrin önemli güçleriyle iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. Bir yandan da sevilmeyen güçleri yok etmeye çalışan Geralt, kendisi gibi Witcher olan eski dostu Berengar’ın akıbetiyle ilgili birkaç bilgi edindikten sonra şehir muhafızlarının pususuna uğrayıp baygın bir şekilde Vizima şehrinin esas kısmına giriyor.
Zindandan çıkan Geralt, ikinci bölümde Vizima’nın tapınak bölgesinde bir gizemi çözmeye çalışıyor. Salamandra’yla kimlerin ilişkisi olduğunu çözmeye çalışan Geralt’ın şüphelendiği birkaç nüfuzlu isim var ve ilk bölümde yaratığı avlarken tanıştığı Order of the Flaming Rose üyesi Siegfried’in arkadaşı özel dedektif Raymond Maarloeve’un yardımıyla ipuçları bulup bunları takip etmeye çalışıyor.
Araştırmalarına devam eden Geralt, üçüncü bölümde Vizima’nın ticaret mahallesine giriyor. Salamandra’yla ilgili gizemi çözmeye çalışırken, bir yandan da önceden tanıştığı gizemli çocuk Alvin’in gizemiyle de ilgilenmeye çalışıyor. Bu sırada Scoia’tael’in çalışmaları da daha cesurlaşıyor. Geralt bu bölümde, en yakın arkadaşı olan ozan Dandelion’ın da yardımıyla Alvin’i bir kez daha kurtarıyor ve Triss Merigold veya Shani arasında bir seçim yaparak ona bir koruyucu buluyor. Eski bir dostu ve bir hemşire olan Shani veya kendine gelince ilk tanıştığı, romantik anlar yaşamaya başladığı kızıl saçlı büyücü Triss. Bu seçime göre gelecekteki bazı olaylar etkilenirken, seçimin sonucunda hem Alvin’in fahri ebeveyni olmuş hem de bir sevgili edinmiş oluyor.
Dördüncü bölüm, karakterimizin Triss tarafından çok uzaklara, Murky Waters kasabasına ışınlanmasıyla başlıyor. Buraya ulaşan Geralt, orada en yakın dostu Dandelion’la karşılaşıyor. İkisini birden oraya ışınlayan Triss’in amacını da ondan öğreniyoruz, ışınlanmayı çok seven Alvin bu kez buraya gelmiş. Alvin’i burada kasabanın şifacısı koruyor ki bu ilk bölümde kurtardıysanız Abigail, kurtarmadıysanız da yaşlı bir kadın oluyor. Aynı seçim, bu bölümde büyük yer kaplayan, Alina adlı genç bir kıza trajik ölümünden sonra huzur verme görevinin de sonunu biraz değiştiriyor. Bölümün sonunda Temeria’nın halkını korumaya kendini adamış olan Order of the Flaming Rose ve ezilen eski ırkların hakkını savunduğunu iddia eden ama bunu yaparken kargaşaya ve yıkıma sebep olan örgüt Scoia’tael arasında bir kapışma oluyor. Geralt en sonunda oyunun kalanına etki edecek olan seçimi yaparak kime destek olması gerektiğine karar veriyor.
Beşinci bölümde Old Vizima’ya gelen Geralt, vaktini burada, bataklık mezarlığı bölgesinde veya eski malikâne çevresinde geçiriyor. Seçimlerine göre değişim gösteren beşinci bölümde yaşananları, seçimleri üzerinden anlatacağız.
- Scoia’tael saflarında savaşan Geralt, yanmakta olan Old Vizima’ya gelir ve tekrar karşılaştığı dostu Zoltan ile birlikte mültecilerin daha güvenli olan bataklık mezarlığı bölgesine kaçmalarını sağlar. Bu arada Temeria kralı Foltest yerine dönmüştür ve kızı Adda yeniden Striga denilen ve canavara dönüşmesine sebep olan lanetle baş etmektedir. Geralt Adda için yapabileceğini yapar ve karşılığında Foltest, Salamandra’nın gizli üssüyle ilgili bildiklerini paylaşır. Bu sayede Geralt en sonunda oyunun açılışında Kaer Morhen’e saldıran gizemli büyücü Azar Javed’le yüzleşebilecektir.
- Order saflarında savaşan Geralt, yanmakta olan Old Vizima’ya gelir ve tekrar karşılaştığı Rayla ile birlikte cephe hastanesinde yatan Siegfried’e ulaşmaya çalışırlar. Bir cüce olan Zoltan bu yolu seçen Geralt’a kızgın olduğu için, Geralt’ın onun yerine bir Order demir ustası bulması gerekir. Günün sonunda yine Foltest’e aynı sebepten yardım eden Geralt istediği bilgiye ulaşır.
- Üçüncü ve son seçenek ise, hikâyede sıkça geçen “Witcher tarafsızlığı” ilkesi ve Geralt’ın kendi vicdan muhasebeleri sonucu seçilen tarafsız kalma seçeneği. Bu seçeneği Geralt’ın yakın dostları haricinde kimse anlamıyor ve onaylamıyor. Bu durumda Murky Waters’da her iki tarafla da savaşan Geralt, yanmakta olan Old Vizima’ya geldiğinde cephe hastanesindeki Shani’ye ulaşmaya çalışan hemşirelerle karşılaşıyor. Shani’ye ulaştıktan sonra onun da Old Vizima’dan kaçmasına ve druidlerden ilaç yardımı almasına yardım eden Geralt, nihayet yine Foltest’e yardım edip gerekli bilgileri alıyor.
Son bölümde Temeria kralı Foltest ve Redania kralı Radovid ittifak kuruyorlar. Kızı Adda hayatta kalırsa, Foltest onu Radovid’le evlendireceğine söz veriyor. Bunun karşılığında Radovid ve ordusu da Order’la Scoia’tael arasındaki çatışmaya bir son vermek için Foltest’e yardım edecek. Order of the Flaming Rose’un lideri Jacques de Aldersberg’in Salamandra’nın da lideri olduğu ve Azar Javed’in çaldığı iksirleri kullanarak bir mutantlar ordusu kurmaya çalıştığı ortaya çıkar. Amacı ise Foltest’i devirmek, insan olmayan tüm ırkları yok etmek ve yeni bir çağ başlatmaktır. Foltest ve Radovid, Order’a saldırmak konusunda anlaşırlar ve Geralt’a da Aldersberg ve tüm ekibini yok etmesi için izin verilir. Tabii önceki bölümde olduğu gibi, bu son bölümde de seçilen yola göre değişimler yer alıyor. Gelin şimdi bunlara bakalım.
- Eğer Geralt Scoia’tael yolunu seçmişse, oradan dostu olan Yaevinn, Foltest’ten elfler için özgürlük istiyor. Durumu dikkatle inceleyen Foltest, silahlarını bırakmaları koşuluyla elflere zarar gelmeyeceğini söylüyor, ancak iyi niyet göstergesi olarak Yaevinn’in ülkeyi terk etmesini istiyor. Böylece halk, isyan sırasında yaptıklarının cezası olarak Yaevinn’in ülkeden kovulduğunu düşünecek. Foltest ardından Geralt’a da arkadaşlarını avlamayacağına dair söz veriyor. Yaevinn ve Geralt, Siegfried’le yüzleşiyor ve “insan” olmadığını söylediği Geralt’ı ilk görüşte öldürmesi gerektiğini belirten Siegfried’in yaşamına son veriyorlar. Ardından hikâye boyunca karşılaşılan karakterlerin saklandığı bir eve gelen Geralt’a burada, Alvin’le de ilişkisi olan ve oyun serisi boyunca bahsedilen, dünyanın sonu ve sadece elflerin kurtuluşuyla ilgili olan kehanet hatırlatılıyor. Bodrum kata inen ve burayı işgal eden yaratıkları öldüren ikili, öteki uçtan yukarı çıkıp bir delinin penceresinden dışarı çıkıyor. Dışarıda bir dövüş daha oluyor ve Geralt, bir Order şövalyesinin üzerinden anahtar alıyor. Bu anahtarla lağıma inen ikili, orada zeugl adlı güçlü bir canavarla mücadele ediyor. En sonunda Aldersberg’in saklandığı açıklığa ulaştıklarında, Yaevinn yaralı olduğu için Geralt’a tek devam etmesini söylüyor.
- Geralt’ın Order’la birlik olması durumunda Siegfried, Foltest’i Aldersberg’in yaptıklarının Order’ı temsil etmediği konusunda ikna ediyor ve Order’ın yeni lideri olarak atanıyor. Daha sonra ikili yine eve giriyor, yine Geralt’a kehanet anlatılıyor ve çıkışta bu sefer Yaevinn’i öldürmeleri gerekiyor. Anahtarı bulduktan sonra lağımda canavarla kapışmanın ardından bu defa Siegfried yaralanıyor ve Geralt tek başına Aldersberg’in yanına gidiyor.
- Şayet Geralt hiçbir tarafı seçmezse bu sefer Triss Merigold ile birlik oluyor. Önce Siegfried’le yüzleşip kaderine karar veren Geralt, klasik sığınak muhabbetinden sonra bu sefer de Yaevinn’in kaderine karar veriyor. Anahtarın Triss’de hazır bulunduğu bu seçenekte Triss yaralanmıyor ancak Geralt onu lağımda kandırıp yüzleşmeye tek başına giriyor.
Ve yollar kesişir. Bu noktadan sonra Aldersberg’le yüzleşen Geralt, onun yaptığı her şeyi Büyük Kış’a karşı, yani insanlığın sonunu getirecek kehanete karşı yaptığını öğrenir. Geralt’ı kış dünyasına ışınlayan Aldersberg, çocukluğundan beri bu kehanetle ve insanlık kurtarılmazsa olacaklarla ilgili kâbuslar görmektedir. Tek amacının insanlığı korumak olduğunu söyler. Geralt da bütün megolamanların “daha büyük bir amaç için” suç işlediklerini bahane ettiklerini söyler ve olayı orada bitirmeye karar verir. Ama tam bu anda, başka bir dünyadan gelen King of the Wild Hunt müdahale eder ve Aldersberg’in ruhunu ister. Oyun boyunca karşısına zaman zaman çıkan bu karakter, Geralt’ın tüm seçimlerini çarpıtarak onun aklıyla oynamak ister. Bu noktada Geralt ya onu yenip kendini bu kötü hislerden kurtaracak ya da ruhu ona teslim edip kaçacaktır. İkinci seçeneği seçmesi durumunda kral, Geralt’a Aldersberg’i daha önce başka bir isimle tanıdığını söyler. Seçim ne olursa olsun sonunda Geralt Vizima’ya geri ışınlanır. Burada Aldersberg’in cesedini görür ve cesetten çalınan Witcher bilgilerini bir de Aldersberg’in madalyonunu alır. Bu madalyon, onun Alvin’e verdiği madalyona çok benzeyen ama çok daha eski bir madalyondur.
Bu noktada anlamış olabileceğiniz gibi, kesinliği hiç açıklanmamış olsa da çok güçlü bir dedikodu Alvin’in aslında Aldersberg olduğu yönündedir. Oyunda geçen pek çok diyalog, King of the Wild Hunt’ın sözü ve bu madalyon teoriyi desteklemektedir. Olur da 3. Oyunda yine karşınıza çıkarsa, aklınızda bulunması faydalı olabilecek bir teori.
En nihayetinde oyunun bitiş sinematiği devreye girer. Bu sinematikte olayların ardından ödülünü alan Geralt, tam sarayın kapısından çıkarken, girdiği sırada akşamdan kalma görünen gardiyanların cesetleriyle karşılaşır. Hemen kralın odasına koşan Geralt, burada bir katilin Foltest’e saldırdığını görür. Dövüşün ardından düşmanının kolunu kesen Geralt, maskesinin de düşmesine sebep olur. Yüzü tanıdık olmasa bile gözleri tanıdıktır, çünkü katil Witcher gözlerine sahiptir.
The Witcher 2: Assassins of Kings
İkinci oyun, ilk oyunun bittiği yerden devam ediyor. İlk oyuna göre çok daha fazla seçim olmasına rağmen yine önemli olayların hemen hemen aynı sonlandığı oyun, son derece zayıf ve heyecansız bir sonla bitiyor. Üstelik seçimlerinizle öldürme şansınız olan karakterlerin kaderleri, eğer öldürmediyseniz büyük ölçüde havada kalıyor. Bu karakterlerin bazıları üçüncü oyunda karşımıza çıkabilecek. Zira The Witcher 3: Wild Hunt’ın başında zekice tasarlanmış bir diyalogla ikinci oyunu oynamamış bile olsanız o kararları belirleyebiliyorsunuz. Bu yazımız da bu süreçte size yardımcı olacaktır. Bu diyalogun ardından da kaderini belirlemiş olduğunuz yan karakterlerden hayatta kalanları yeni öykünüzün bir parçası olacak. Yine de bu kadar seçim ve havada kalan hikâyeler sebebiyle Assassins of Kings’i anlatmam biraz zor olacak. Umarım fazla kafanızı karıştırmam.
Assassins of Kings’in açılışında, hala hafızasını tam olarak kazanamamış olan kahramanımız Geralt, La Valette kalesinin zindanlarında esir bulunmaktadır. Kral Foltest’in sağ kolu olan Vernon Roche onu sorguya çeker. İlk oyundan birkaç ay sonra geçen bu olaylar sırasında Geralt, Foltest’i öldürmekle suçlanmaktadır ve kurtulmak için Roche’u ikna etmesi lazımdır. Bu andan itibaren Roche ve Geralt bir sorgu şeklinde konuşurken Geralt o ana kadar yaşananları ve kralın ölümünün arkasındaki gerçeği anlatır, biz de flashback olarak bu kısımları oynarız.
Metresi Mary Louisa La Valette’in isyan çıkarması sonucu La Valette kalesine saldıran Foltest’in gizli bir amacı da vardır. Dedikodulara göre Mary Louisa’nın üç çocuğundan iki tanesi aslında Foltest’indir ve Foltest onları tahtının devamı için istemektedir. Geralt da ilk oyunun sonunda Foltest’i kurtardıktan sonra onun kişisel koruması olarak atanmıştır ve bu yüzden saldırıda rol oynar. Kaleye saldırdıkları sırada Foltest, ilk oyunun sonunda saldıran Witcher tarafından öldürülür. Vernon Roche en sonunda Geralt’a inanır, ancak varisi olmadan ölen Foltest’in ardından karışıklıklar olduğu için Geralt’ın kaleden kendisi kaçması gerekmektedir. Bu süreçte, eğer kaleye saldırdıkları sırada Mary Louisa’nın Foltest’ten olmadığı kesin olarak bilinen tek çocuğu Aryan’ı öldürmediyse Aryan’ı, öldürdüyse de Mary Louisa’yı zindandan kurtarma şansı vardır. Bu karakterlerin akıbetleri oyunun ilerleyen kısımlarında biraz belli olsa da yine ucu açık kalan yanları olacak. Kaleden kurtulan Geralt, Roche ve Triss ile buluşup, katili aramak için Flotsam kasabasına doğru yelken açar.
Oyunun ilk bölümü tamamen Flotsam’da geçer. Kahramanlarımız Flotsam’a girerken, Iorveth adlı Scoia’tael üyesi bir elfin pususuna düşerler. Triss bu sırada kendisini çok zorlayarak ve zayıflatarak da olsa koruyucu bir büyü yapmayı ve grubun hayatını kurtarmayı başarır. Görünüşe göre yakındaki bir başka krallığın kralı da bir Witcher tarafından öldürülmüştür ve bu kral da isyancılarla işbirliği halinde olduğu için Scoia’tael öfkelidir. Saldırıyı atlattıktan sonra kasabaya giren Geralt, burada eski dostları Dandelion ve Zoltan’ı darağacından kurtarır. Bunu yaparken kasabanın komutanı Bernard Loredo’yu ikna eder.
Flotsam kasabasının ticaret yolları, Kayran adlı dev bir deniz yaratığı sebebiyle kapalıdır. Sile de Tansarville adlı yeni bir büyücü kadının yardımıyla Geralt, bu yaratığı alt ederek ticaret yollarını yeniden açar. Bu sırada, Letho adlı gerçek katil olan Witcher’ın Iorveth’e ihanet edeceğini öğrenen Geralt, onu bu konuda ikna eder. Roche, Letho’yu durdurmak için kalabalık bir kuvvet getirirken Geralt’la düelloya tutuşan Letho, yenişemeyince Triss’i esir alır ve onları Aedirn’e ışınlaması için zorlar. Bu noktadan sonra Geralt oyunun kalanını etkileyecek olan ana seçimini yaparak ya Vernon Roche’la ya da Iorveth’le beraber Triss’i bulmak için yollara düşer.
İkinci bölümde her iki seçimde de Aedirn’e giden Geralt, seçimine göre farklı taraflarda savaşıyor. Yakındaki Kaedwen ülkesinin kralı Henselt ve cüce şehri Vergen’deki isyancılar arasında savaş vardır. Geralt Iorveth’le geldiyse cüce şehrinde, Roche’la geldiyse de Henselt’in saldırı kampında yer alır.
Roche’la gelirse, gelmeden önce Flotsam’ın komutanı Bernard Loredo’yu kral Henselt için casusluk yaptığı gerekçesiyle öldürür. Ancak sonra Aedirn’e geldiklerinde savaşta krala yardım ederler. Geralt ordu içinde Henselt’in güneydeki Nilfgaard krallığına çalıştığını düşünen milliyetçi isyancıların varlığını keşfeder. Roche’la gelmesi durumunda Geralt üç görev yapar. Triss’in yerini tespit etmek, kral Henselt’in üstündeki laneti kaldırmak ve kralın Vergen şehrine saldırmasını engelleyen savaş alanı lanetini kaldırmak. Daha sonra krala karşı iki Witcher katilin suikast çabasını engeller ve ölü kaldırma yöntemlerini kullanarak onlardan bilgi alır. Aldığı bilgiye göre bu katiller Sile de Tansarvillle’e bağlıdır. Ancak o, çoktan bir başka büyücü kadın olan Philippa Eilhart ile Loc Muinne bölgesine kaçmış ve isyancıların lideri Saskia’yı da büyüleyerek yanlarında götürmüştür.
Laneti kalkar kalkmaz eski planlarının başına dönen Henselt, Roche’un adamlarını öldürtüp ekibindeki tek kadın olan Ves’e tecavüz ederek gerçek yüzünü gösterir. Bunun sonucunda Geralt, Henselt’in muhafızlarını öldürür ve Roche’un intikam alarak onu öldürmesine (ve bir iç savaş başlatmasına) izin verir ya da canını bağışlaması için Roche’u ikna eder. Daha sonra da Triss’i bulmak için Loc Muinne’e gider.
Geralt, Aedirn’e Iorveth’le gelirse de isyancılara yardım ediyor. Bu sırada yine üç tane görev yapan Geralt, isyancıların lideri Saskia’nın zehrini kırmak için bir panzehir hazırlar, Triss’in yerini tespit eder ve isyancıların şehri savunmasına engel olan savaş alanı lanetini kaldırır. İsyancılar Henselt’in ordusunu yener ve Henselt de Saskia’nın isteklerini kabul etmek zorunda kalır. Geralt, Saskia’nın aslında insan kılığında bir ejderha olduğunu, ama danışmanı olan büyücü Philippa Eilhart’ın büyülü kontrolünde olduğunu keşfeder. Philippa kendisini ve Saskia’yı Loc Muinne’e ışınladıktan sonra onları takip etmek ve Triss’i bulmak için Geralt ile Iorveth de Loc Muinne’e gider.
Geralt, ya Iorveth’le ya da Roche’la birlikte Loc Muinne’e gelir. Burada büyücüler bir kurul için toplanmışlardır ve amaçları büyücülerin yasama, yürütme, yargı organı olacak Conclave adlı birliği kurmaktır. Bu yüzden bütün kraliyet liderleri de oradadır. Philippa Eilhart ve Sile de Tansarville ise Saskia’yı da kullanarak kendi güçlerini kabul ettirmek istemektedir.
Eğer Iorveth’le geldiyse, Triss’i kurtarmak ve Philippa’yı kurtarmak arasında bir seçim yapmak zorundadır. Çünkü Philippa, Saskia konusunda yardım edebilecek tek kişidir ve Redania kralı tarafından esir alınmıştır. Roche’la gelmesi durumunda ise Triss’i kurtarmak ve kaçırılmış olan Temeria Prensesi Anais La Valette’i kurtarmak arasında bir seçim yapması gerekmektedir. Bu seçimin ardından büyücüler ve kraliyetler arasındaki toplantı Letho yönetimindeki Nilfgaard güçlerinin saldırısıyla bozulur. Letho, büyücülerin komplosunu açıklar ancak Sile kaçar. Ya da eğer Triss kurtarıldıysa, Geralt’ın kiminle gittiğine bakılmaksızın, Nilfgaard elçisi ölür, büyücülerin komplosu ortaya çıkar ve ya Roche kanun kaçağı ilan edilir (ve Temeria tahtı boşta kalır) ya da Iorveth ölümcül bir biçimde yaralanır.
Geralt Sile’yi kovalar ve megascope adlı büyü aletiyle kaçmaya çalışan Sile, aletin içindeki elmaslardan biri bozuk olduğu için tıkalı kalır. Geralt bu elması çıkarabilir ya da hiçbir şey yapmayarak onu ölüme terk edebilir. Daha sonra da ya ejderha Saskia’yı öldürür ya da üzerindeki büyüyü kaldırır.
Oyunun sonunda ise Geralt’ın seçimlerine göre ufak farklılıklar var. Eğer Geralt Triss’i kurtardıysa, Conclave yeniden kuruluyor ve büyücüler Loc Muinne’i mühürlemek için çalışıyorlar. Eğer kurtarmadıysa, Loc Muinne ve Kuzey Krallıkları genelinde bir büyücü soykırımı yaşanıyor. Ama korkmayın, Triss her koşulda sağ salim kurtuluyor. Geralt en sonunda Letho ile yüzleşiyor ve Letho ona, güneydeki Nilfgaard krallığının Kuzey Krallıkları’nı işgal etmeden önce iç karışıklıklar çıkarma komplosunu anlatıyor. Geralt bunu dinledikten sonra ya gitmesine izin veriyor ya da onu öldürüyor. Bunun ardından Triss ve Roche veya Iorveth ile tekrar bir araya gelen kahramanımız güneye doğru yola çıkar.
Gördüğünüz gibi pek çok hikâye kolu havada kalıyor ve muhtemelen bazıları kısmen de olsa Wild Hunt’ta ortaya çıkacak. Ancak değinilmesi gereken önemli bir nokta var. Wild Hunt, Geralt’ın eski sevgilisi Yennefer ve manevi kızı Ciri’yi aramasını konu ediyor. Aynı zamanda ilk oyundan hatırlayacağınız Wild Hunt, ellerinden kaçan Ciri’yi bulmak ve yarım kalan işlerini devam ettirmek için bu dünyayı işgal etmeyi planlıyor. Yani önceki oyunlarla bağları çok güçlü olmayan, seriye yeni başlayanların yabancılık çekmeyeceği bir finalle Geralt bizlere veda ediyor. Umarız bu yazılarımız Wild Hunt öncesi Witcher evrenini anlamanıza yardımcı olmuştur. İlk inceleme notları muhteşem gelen The Witcher 3: Wild Hunt’ta sizlere iyi oyunlar diliyoruz.