Küçük Dev Oyunlar’ın bu haftaki konuğu GeneRally. İlk görüşte muhtemelen yakınından bile geçmeyeceğiniz bu oyun, bir kere arkadaşlarınızla oynadınız mı sizi bağımlısı yapacak. 2001 yılında Hannu Rabina ve Jukka Rabina tarafından, eski tip yarış oyunlarına bir saygı duruşu olarak yapılan oyunu yıllar eskitemediği gibi popüleritesini de azaltamıyor. Hatta her geçen yıl daha fazla kişi bu küçük oyunu keşfedip oynamaya başlıyor. İlginin sürekli artması sonucunda anlaşmaya varılıp başka bir ikili tarafından devam oyunu yapılmaya bile başlandı, ancak o çıkana kadar GeneRally pek çok arkadaşı rekabete sürüklemeye devam edecek. Üstelik tamamen ücretsiz olarak. Boyutu da sadece 1.7mb. Hala zevkli olacağına inanmıyorsunuz değil mi? Okumaya devam edin.
Eski bir atari oyununu andıran GeneRally, tepe kamerası ile izometrik kamera arası bir kamera açısına sahip olan bir yarış oyunu. Çeşit çeşit pist ve yine çeşit çeşit araba türüyle gelen oyunda 6 oyuncuya kadar çoklu oyuncu desteği bulunuyor ve zaten oyunu bu kadar popüler kılan da bu oluyor. Online desteği olmaması önemli bir eksi olsa bile, yıllardır yapıldığı gibi fiziksel olarak yanınızda olan gerçek arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz. Denemelisiniz, birini yendiğinizde yanınızda olması ve o anda zaferin tadını çıkarabilmeniz, online oynarken aldığınız hazzın en az iki katı olacaktır. GeneRally’nin ilginç yanı, aynı klavyeden 4 kişi, 2 de gamepad takarak toplam 6 kişi GeneRally oynayabiliyor oluşunuz. 6 kişyi denemedik ancak 5 kişi tek klavyeden oynamışlığımız bile var ve inanın bana, o kaosun zevkini verebilen pek fazla oyun yok. Lise yıllarımda sınıfımızda bulunan eski püskü laptopta Worms yerine saatlerimizi GeneRally oynayarak geçirirdik. Nice tenefüslerde ve boş derslerde genellikle 4 kişilik yarış turnuvaları yapar, birbirimizi yendikçe takılır, eğlenirdik. Öyle ki, o zamanlar oyunun adını doğru telaffuz edemediğimiz için ortaya çıkan bayat bir esprimiz bile vardı: “- Gene mi ralli? – GeneRally!”
GeneRally’yi bu kadar iyi yapan özellik ise basit görünen ama uzmanlaşması uzun süren oynanışı. Sade bir arcade oyunuyla detaylı bir simülasyonu başarıyla bir araya getiren oyunda aracınızı kontrol etmek için yalnızca dört tuşa ihtiyacınız var. İleri, geri, sağ, sol. Böylece tek bir klavyede 5 kişi aynı anda oynayabiliyor. Oldukça sıkışık olmasına rağmen kesinlikle tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız. Tepede sabit duran kamera tüm yarış alanını gösterirken aracınızı kontrol etmeye alışmak da zorlaşabiliyor, zira virajlardan sonra araç yukarı veya aşağı gidiyor olabilir, bu da ekrana göre sağa dönmek için sol tuşa basmanıza sebep olabiliyor. Ancak bir kere alıştıktan sonra bu sade kontrollerin keyfini anlıyor ve uzmanlaşma çalışmalarına başlıyorsunuz. Esas zor kısım da zaten burada yatıyor. Oyunun bu basit görünen kontrolleri, simülasyon yönleriyle birleşince büyük bir ustalık gerektiriyor. Hele ki ilk başladığınızda, ortalama yeteneğe sahip bir yapay zeka sürücünün tozunu yutmanız yüksek ihtimal.
Simülasyon öğeleri ilginç bir biçimde pek çok yarış oyununa göre daha çeşitli. Öncelikle pist tipine göre yol tutuş değişiyor. Toprak, asfalt, kar gibi farklı alanlar var. Ayrıca derin kar, yağ çukuru, su birikintisi, buzlanma alanı gibi pistin içine serpiştirilmiş engeller de mevcut ki bu engelleri atlatmak veya avantaj sağlamak için kullanmak, başarıya giden yolda önemli bir anahtar görevi görüyor. Bunlara ek olarak, farklı araç tiplerinin yol tutuş ve fren özellikleri de değişiyor. Açık konuşmak gerekirse, araç tipleri arasındaki sürüş hissi farkını da yine pek çok modern yarış oyunundan daha iyi veriyor. Kendi araçlarınızı yaratabiliyor oluşunuz da bu konuda size ekstra bir seçim şansı sağlıyor. En can alıcı nokta ise pit stop ve hasar simülasyonları. Aracınızı çarparsanız hasar alıyor ve hasar seviyesi arttıkça motorda bozulmalar baş gösteriyor, yavaşlamaya başlıyorsunuz. Maksimum hasara ulaşırsanız yarışı kaybettiğiniz kesinleşti diyebiliriz. Ayrıca lastik aşınması ve benzin simülasyonu da mevcut. Bazı haritalar oldukça uzun olduğu için her tur benzin almanız gerekebiliyor. Toprak pistlerde aşınma fazla olduğundan yine her tur lastik değiştirmeniz de gerekebiliyor. En nihayetinde, yarışın kenarındaki minik çalışanların arasına dalıp pit stop gerçekleştirmeli ve bu stopları doğru ayarlamanız lazım. Tıpkı gerçek hayattaki gibi. Her araç tipinin hasar kapasitesi, lastik dayanıklılığı ve benzin harcaması farklı. Bu da yine ekstra gerçekçilik katıyor. Bütün bu pit stop mekaniği de, virajı alırken arkadaşınızı ittirip aracını çarptırdığınızda anlam kazanıyor. Ancak dikkat edin, intikam soğuk yenen bir yemektir.
Oyunun bu kadar tutmasının ve uzun ömürlü olmasının sebeplerinden biri de kişiselleştirme ve mod desteği. Aktif bir topluluğa sahip olan oyun için sürekli yeni araçlar ve yeni pistler yapılıyor. Bunları indirip oyununuza ekleyebiliyorsunuz. Ayrıca renk paleti de değiştirilebiliyor. Bu da daha gerçekçi görüntüler, gece görüntüsü vb. şeyler sağlayabiliyor. Yani oyunu aylar boyunca yeni içeriklerle tamamen ücretsiz oynayabilirsiniz. Yapay zeka sürücülerin yeteneklerini kendi seviyenize göre ayarlayarak tek başınıza oynayabileceğiniz gibi, yine topluluğun açtığı turnuvalara da katılabilirsiniz. Bu turnuvalarda da belirli bir araba türüyle belirli bir pistte en hızlı zamanı yapmaya çalışıyorsunuz. Hile yapmadığınızı kanıtlayabilirseniz bu offline turnuvaları kazanıp arkadaşlarınıza hava atabilirsiniz. Kısaca toparlamak gerekirse, arcade oynanışla simülasyonu basit bir atari oyunu görünümünde birleştiren GeneRally, arkadaşlarınızla turnuvalar yapıp kapışmak için muhteşem bir oyun. Görünüşe aldanmayın, mutlaka deneyin. Bu adresten ücretsiz olarak indirebilirsiniz, üstelik sadece 1.7mb. Haftaya bir başka Küçük Dev Oyun’la görüşmek üzere, iyi oyunlar!