Hepiniz zamanında çılgın ve ilginç olan projelerin hayallerini kurmuşsunuzdur. Kiminiz yeterli desteğe sahip olamamıştır. Kiminiz bütçe bulamamıştır. Kiminiz ise projeyi saçma bulup kimsenin ilgisini çekmeyeceği şüphesiyle yarıda bırakmışsınızdır. İşte burada devreye Kickstarter giriyor.
Amerika merkezli olan kuruluş, insanlara hayallerini gerçekleştirebilme, projelerini tanıtabilme fırsatı sunuyor. Web sitesi üzerinden insanların projelerini tanıtarak, insanların hayallerini gerçekleştirmesine destek oluyor. Sanat, çizgi roman, teknoloji, yemek, müzik, tiyatro, fotoğraf, yayıncılık, gazetecilik, oyun yapımı gibi çeşit çeşit projelere insanların destekleyebilmelerini sağlıyorlar. Biz de Multiplayer ekibi olarak Kickstarter’da başarıya ulaşabilmiş oyunları sizler için derledik.
Ünlü oyun geliştirici firmalarla yarışacak bütçeye sahip olamayan ama yaratıcılıkları ve fikirleriyle insanların beğenisini kazanan bağımsız oyunlar son yıllarda artmaya başladı. Kickstarter üzerinden de yayımlanan projeler oldukça büyük rakamlara ulaşarak bir çok oyun projesi başarıyla hayata geçirildi. Hatta Kickstarter’ın 28 Nisan 2013 tarihinde yayınlandığı Top 10 proje listesinde üç tane yapım yer almakta. Bunlar Torment: Tides of Numenera, Pillars of Eternity (Project Eternity) ve Mighty No. 9. Bunun dışında da belirlenen bütçelerin üstüne çıkıp çılgın rakamlara ulaşan oyunlar da var. Hatta içlerinde Türk yapımı olan MonoChroma da yer almakta. İşte Kickstarter’ın hayat ışığı sağladığı bazı oyunlar;
1. Torment: Tider of Numera:
2013 yılındaki projeler sıralamasında altıncı sıraya yerleşen, oyun sıralamasında da ilk sırada yer alan oyun Monte Cook’un ellerinden çıkan bir proje. Senaryo bazlı bir RPG. Oyun Planescape: Torment’in ruhani takipçisi olarak kabul ediliyor. $4,188,927 bağışla zirvede yer alan oyunun tam 75 bine yakın destekçisi bulunmakta. InXile’nin yapımcılığını yaptığı oyunun, yine aynı şirketin ağırlığını Wastelands 2’ye kaydırmasından dolayı çıkışında gecikmeler yaşanıyor.
2. Pillars of Eternity: (Project Eternity)
Fallout gibi RPG devi olarak görülen oyunda görev alanların, Obsidian desteğiyle birlikte hazırladığı oyun ilk başta Project Eternity adıyla hazırlanmaya başlanmıştı. Ama daha sonraları sanırım pazarlama stratesi olarak afilli bir isim bularak Pillars of Eternity olarak değiştirildi. Kickstarter’da toplam $3,986,929 bağış ile genelde yedinci oyun kategorisinde ikinci sırada yer alırken 74 bine yakın destekçisi bulunmakta. Infintiy oyun motoru kullanılan oyun parti tabanlı bir RPG.
3. Mighty No.9:
Megaman’nin yaratıcılarından biri olan Keiji Inafune’nin Capcom ile yaşadığı problemlerden dolayı artık Capcom ile çalışmaktan vazgeçip kendi özüne dönmek için hazırladığı Mightt No.9’u Kickstarter’da paylaştı ve oyunculardan büyük destek gördü. $3,845,170 bağış toplayan oyunun 67 bin destekçisi bulunmakta. Genel sıralamada sekizinci, oyun kategorisinde üçüncü sırada bulunmakta.
4. Broken Age (Double Fine Adventure):
Broken Age de isim değişikliğine gidilen projelerden biri. Double Fine Adventure ismiyle projeye başlanırken daha sonra oyunun ismi Broken Age olarak değiştirildi. Tim Schafer’ın usta ellerinden çıkacak olan oyun Kickstarter’da Top 10’u göremese de oyunlarda dördüncü sırada yer alıyor. Aynı zamanda Tim Schafer’ın da dönüş projesi. $3,336,371 bağışla üç milyon barajını geçen oyunlardan. Point-and-click adventure tarzındaki oyun oldukça beğeni toplamış ve oyunun iPad’de de oynanabilmesi sağlanmıştı.
5. Wasteland 2:
InXile’nin Kickstarter’da yer alan başka başarılı bir projesi olan Wasteland 2, 1988’de çıkarılan oyunun devamı niteliğinde. $2,933,252 bağışla 2013’ün oyun sıralamasında beşinci sırada tamamlandı. Top 10’a giremeseler de inXile’nin Kickstarer’daki öncü firmalardan biri olması oyuncuları meraklı bekleyişe itiyor. Sıra ve parti tabanlı oyunda 1988 yılında Amerika’da gerçekleşen nükleer facia sonucu hayatta kalanların yaşama tutunma serüvenine tanık oluyoruz. Brian Fargo’nun yapımcılığını yaptığı oyun o kadar çok yoğun ilgi gördü ki InXile’nin Top 10’da yer alan diğer projesi Torment: Tider of Numera bile ikinci plana alınıp ağırlık Wasteland 2’ye verildi.
Bonus: MonoChroma
İstanbul merkezli Nowhere Studios’un geliştirdiği oyun MonoChroma bulmaca bazlı bir sinematik oyun. 1950’li yıllarda geçen oyunun hikayesi şöyle; Güçlü bir teknoloji firmasının hayatı kolaylaştırmak adına robot geliştirdiklerini duyurur. Oyun oynamak için evden ayrılan iki kardeş, eve dönüş yolunda küçük olan kardeşin yaralanması, üstüne bir de sağanak yağan yağmura yakalanmaları yüzünden bir depoya sığınmasıyla olay akışı başlar. Sığındıkları depo ise robot yapan şirketin kimsenin görmemesi gereken kötülüklerini yaptığı bir depodur ve çocuklar ise bu kötülüklere tanık olurlar. Küçücük çocukların kurtulmaları için sahip oldukları tek şey ise zekalarıdır. MonoChroma yaklaşık $90.000 bağış alıp çok büyük bütçelere sahip olmasa da bizden birilerinin Kickstarter’da başarı yakaladığını görmek gerçekten gurur verici. Multiplayer olarak başarılarının devamı dileriz. Malum bu sektörde yer alan Türk stüdyolarının sayısı pek fazla değil.
Final: Star Citizen:
Gelelim bu pastadan en büyük payı alan oyuna. Star Citizen sadece Kickstarter’dan bağış toplamıyor. Kendi sitelerinden ve Paypal üzerinden de bağış kabul eden oyun, bugüne kadar bir oyun için en çok bağış toplayan oyun olma özelliğini taşıyor. Toplamda $35.000.000 barajını geçen oyunun 36’yı da görmesi an meselesi. Chris Roberts’ın geliştirdiği uzay simulasyon oyunu Star Citizen’e sahip çıkan oyuncular heyecanlı bir bekleyiş içinde. PC için özel geliştirilen oyun senaryo modunun yanı sıra MMO tarzında Multiplayer moduna da sahip. Senaryo modunda 30.YY içerisinde Samanyolu galaksisinin merkezinde yer alan Birleşik Dünya İmparatorluğu’na ait bir görev gemisinin kontrolü bizde olacak. Oyunun motoru olarak güçlendirilmiş CryEngine 3 kullanılmış. Oyunun tam sürümü 2015 yılında piyasaya çıkışını yapacak. Bakalım toplanan bu kadar bağış, karşılığını verebilecek mi?
Son Söz
Yazımızın sonuna geldik. Kickstarter’ın pek çok oyuna hayat verdiği ortada. Belki ilerleyen tarihlerde daha çok Türk yapımı oyunlarını görür ve koltuklarımızı kabartırız. Belki de orada göreceğimiz projenin sahibi sizsinizdir? Kim bilir? Yeter ki kendimize inanmalı ve güvenmeliyiz. İnsanların bu iki duyguyu kendinde hissetmeleriyle birlikte yapamayacakları bir şey yok. Kendi adıma ben ülkemizdeki potansiyelin bir gün patlama yapacağı düşüncesindeyim. Neyse yazımızın sonunda büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperek hayırlı ve mübarekli Ramazan bayramı dilerim. Saygılar…
