Pazar günleri saat 15:00’te CNN Türk’de yayınlanan Multiplayer programımızda bu haftaki dosya konusu “Dövüş Oyunları”. Böyle olunca da “pop-kültür” portalınız Multiplayer.com.tr’de gelenekselleşen haftalık dosya konusu sinema “top ten” listemizi ilgilerinize sunmaktan mutluluk duyuyoruz.

Aşağıdaki listeyi hazırlarken vazgeçemediğim, kadim dostum, biricik keyfimin, biricik kahyası beni yalnız bırakmadı.

Bu “top ten” listesi dövüş oyunlarıyla bağlantılı olmalıydı. Önceki dosya konularımız “prequel” ve “korku” için bir film listesi hazırlamak pek zor olmadı ama mevzu “dövüş” olunca biraz kastığını itiraf etmeliyim. Aslına bakarsanız, konsol ve PC oyunlarından sinemaya aktarılmış bir ton dövüş oyunu var. İsimlerini bile telaffuz etmek istemediğim bahse konu oyunların, “üç beş kuruş daha kazanalım” mantığıyla, epey de zorlayarak sinemaya uyarlanmaya çalışıldığı hepimizin malumu. Elimizde kumanda, patada kütede sopaladığımız ya da ağzımızı burnumuzu haşat eden elemanların tamamen kontrolümüz dışında sinema perdesinde belirmeleri çok can sıkıcı olabiliyor.

Aksiyon filmlerinin hemen hepsi vurdu-kırdı içerir. Ama sadece vurdu-kırdı üzerine yapılan filmler başka bir mecradır. Ana tema yakın dövüş sporları/sanatlarıdır. Listede bu mecradan örnekler bulacaksınız.

Vurdu-kırdı deyince aklınıza ilk kim geliyor? Bir kamuoyu araştırması yapılsa güzelim memleketimde, eminim “Cüneyt Arkın” ve “Bruş Lii” (böyle telaffuz edilirdi eskiden) kafa kafaya çarpışır. “Fight Club” diyenlerin oranı yüzde üçlerde, beşlerde kalır. Hep beraber bakalım, bakalım neler varmış listede…

  1. Fight Club (1999)

David Fincher ve Brad Pitt’in beraber çalıştıkları 3 filmden biri olan Fight Club, 728,644 IMDb (International Movie Database) kullanıcısının verdiği ortalama 8.9 ratingle IMDb’nin ilk onunda yer alıyor. Chuck Palahniuk’un romanından beyaz perdeye aktarılan filmde Pitt’e Edward Nortan ve Helena Bonham Carter eşlik ediyor. Fight Club’la ilgili birkaç enteresan detayı paylaşmak isterim. “Rounders” filminde reddetmesine rağmen Edward Norton (Rounders’da sigarasına poker oynayan bir kumarbazı canlandırıyordu), rolü gereği Fight Club’da sigara içmeyi kabul etmiş. Artık kaç para verdilerse… Brad Pitt, anne babasının bu filmi izlemelerini istememiş ama onları ikna da edememiş. Filmden çıktıktan sonra, bazı sahnelerden dolayı oğullarının sözünü dinlemedikleri için pişman olduklarını ifade etmişler.

Brad-Pitt-fight-club-body

  1. Highlander (1986)

Connor MacLeod 1518 İskoçya doğumludur. Katıldığı bir savaşta ölümcül bir yara almasına rağmen ölmez ve bu garip durum yüzünden köyünden sürgün edilir. Evet, McLeod, ölümsüzdür. Üstelik onun gibi başkaları da vardır. Diğer bir ölümsüz, Ramirez’le tanışır. Ondan kılıç kullanmayı öğrenir. Hikaye böyle başlar… Normal insanların arasında yaşayan ölümsüzler birbirleriyle savaş halindedir. Her birinin farklı yetenekleri vardır ve bir ölümsüz diğerini öldürdüğünde – bu sadece başı bir kılıç darbesiyle kesildiğinde gerçekleşir – şimşekler ve gök gürültüleri eşliğinde rakibinin tüm yeteneklerini alır. Connor MacLeod’u Christopher Lambert, Ramirez’i Sean Connery’nin canlandırdığı Highlander’ın bir sürü “sequel”i çekildi. Ayrıca, yine MacLeod ailesinden gelen Duncan MacLeod’ın maceralarını anlatan 6 sezonluk bir dizi yapıldı.

highlander-1986-01-g

  1. Enter the Dragon (1973)

Bruce Lee’nin bu son filmi, Uzak Doğu dövüş sanatının beyaz perdedeki en önemli örneklerinden biridir. Lee, büyük bir suç örgütünün foyasını ortaya çıkarmak için örgüt liderinin düzenlediği turnuvaya casus olarak gönderilir. Filmin finalindeki, “aynalar odası” dövüşü tarihe geçmiştir. Enter the Dragon’da Lee’ye John Saxon ve karate efsanesi Robert Wall eşlik eder.

Enter-the-Dragon-bruce-lee-27110855-1279-632

  1. The Karate Kid (1984)

Bu filmin 2 adet “sequel”i bir adet de “remake”i (2010, Jackie Chan, Jaden Smith) bulunuyor. Bana göre dört filmin her biri ayrı ayrı bu listede yer almayı hak ediyor. Ama ilkler her zaman daha hoştur, daha naiftir, daha amatördür. Kahramanların en “biçimsiz”, en saf hallerini tanırız ilklerde. “Sequel”lerinde artık profesyonel oldukları becerilerini edindikleri aşamayı izleriz. Zayıflıklarını nasıl giderdiklerine şahit oluruz. Miyagi ustayı canlandıran Pat Morita, “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” oscarına aday oldu filmdeki performansıyla. Karateci çocuğumuz Daniel Larusso rolüne ise Ralph Macchio can veriyor.

karate_kid_1984_2

  1. Yip Man (2008)

Bruce Lee’nin Wing Chun sistemi hocası Yip Man’in hayatını anlatan yapımda başrol oyuncusu Donnie Yen inanılmaz bir performans sergiliyor. Filmin konusu, 1935 yılında, Güney Çin, Foshan’da geçiyor. Her köşe başında bir dövüş sanatları okulu bulunan kasabada, okul sahiplerinin hepsi Yip Man’i alt etmek için çıldırırlar çünkü tartışmasız şampiyon Yip Man’i bir dövüşte yenmek itibarlarını artıracaktır.

ipman4

  1. 13 Assassins (2010)

Japonya İngiltere ortak yapımı olan bu filmin konusu, 1844 yılında Japon feodal sistemini tehdit eden zalim Lord Naritsugu Matsudaira’yı ortadan kaldırmak için 12 Samurai ve bir avcının bir araya gelip yola koyulmalarını anlatıyor. Bu destansı başyapıt reji, oyunculuk ve sinematografik açıdan benzeri birçok filmin üzerine çıkıyor. Ama filmi diğerlerinden ayrı kılan en önemli unsur, Bushido (savaşçının yolu) ile izleyiciyi inanılmaz bir biçimde bağlaması, Samurai felsefesinin kolayca içine çekmesi. Takashi Miike’nin yönetmenliğini yaptığı filmde, başrolü Kôji Yakusho üslenmiş.

2011_13_assassins_001

  1. Crouching Tiger, Hidden Dragon (2000)

Çin kökenli dövüş sanatları filmleri, Bruce Lee’nin 1970’lerin başında yaptığı Kung Fu patlaması neticesinde Batı sinemasında hatırı sayılır bir Pazar edinmişti. Buna mukabil “Crouching Tiger, Hidden Dragon”, yeni bir çıkışı, sofistike, büyük bütçeli, hem ana akım olarak addedilen Batı hem de Uzak Doğu izleyicisinin ilgisini çekecek bir Çin girişimini temsil eder. Çalınmış “Green Destiny” kılıcının peşinde aşkı, sadakatı ve özveriyi keşfeden savaşçılar Yu Shu Lien (Michelle Yeon) ve Li Mu Bai’nin (Chow Yun-Fat) hikayesinin anlatıldığı filmin yönetmeni, bu sene “Life of Pi” ile ‘En Yönetmen Oscarı’na layık görülen Ang Lee. “Crouching Tiger, Hidden Dragon” 2001 yılında 10 dalda Oscar’a aday gösterilirken, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Sinematografi, En İyi Yabancı Film ve En İyi Film Müziği dallarında heykelciğe kavuşmuştur. Çeşitli kurumlardan toplamda 92 adaylığı bulunan film 87 ödül kazanmıştır.

tigre-et-dragon-2000-33-g

  1. Rocky (1976)

“Rocky”, Sylvester Stallone’un kariyerindeki ikinci başrol aldığı yapım olmasına rağmen (ilki “The Party at Kitty and Stud’s”, adından da tahmin edileceği gibi ‘X-Rated’ bir filmdi) en iyi performansıdır. Adam, kendini geri dönüşümlü aksiyon ve komik olmayan komedi filmler furyasına kaptırmadan önce, “Rocky”de görüldüğü gibi nasıl da pırıl pırıl parlayan bir yeteneğe sahipti. Rocky bir “erkek” hikayesidir. Normal bir insanın sahip olacağı tüm beklentilerin ötesine geçmeye cesaret eden ve yaptığı işi en iyi şekilde yapan bir erkeğin hikâyesidir. Ne yapıyordur bu erkek? Boks. Neden? Rocky bunu filmdeki bir repliğinde çok güzel açıklar: “Boks yapmak istiyorsan, moron olmalısın!” Filmin senaryosu Stallone’a aittir, yönetmeni ise John G. Avildsen.

rocky_1976_8

  1. Hero (2002)

“Hero”, birçok açıdan harika bir filmdir. Rejisi ve görselliği “iddialı” olmaktan öte sanatsaldır. Her kare, başlı başına bir sanat eseridir. Filmin herhangi bir sahnesini dondurun, çıktısını alın, çerçeveletip duvara asın, o kadar. Senaryo ve oyunculuk açısından da üst düzeydedir. Konusu kısaca, küçük rütbeli bir memur, hükümdar Qin’in en önemli üç düşmanını öldürünce, hikayesini Qin’e anlatmak üzere saraya çağrılır. Yimou Zhang’ın yönetimindeki filmde Uzak Doğu dövüş sanatı deyince ilk akla gelen isimlerden biri olan Jet Li’yi başrolde görüyoruz.

hero-2002-02-g

  1. Fearless (2006)

Bir başka Jet Li filmi. Açıkça bu adamı, aldığı rollere çok yakıştırıyorum. Uzak Doğu savaş sanatı oyuncuları arasındaki en iyi aktördür benim gözümde. “Fearless”ta, bir filmi iyi kılacak hemen her şey mevcut: iyi bir hikaye, gerçek tarihe dayanması, çok iyi bir imgeleme, mükemmel bir “soundtrack”, harika dövüş sahneleri… Jet Li, geleneklerinin Batı uygarlığının etkileşimiyle parçalandığı bir dönemde, Çin halkını gururlandırarak Çin tarihinde yer almış çok önemli bir şahsiyeti canlandırıyor.

fearless