Hepimizin heyecanla beklediği yılın o dönemlerinden biri geldi çattı. Bildiğiniz üzere Steam, yılın belli dönemlerinde oldukça büyük indirimler yapar ve biz oyuncular da neyimiz var neyimiz yok mal varlığımızı Steam’e, dolayısıyla Gabe Newell efendiye kaptırırız.
Neden bahsettiğimi anlamayanlar için açık açık söyleyeyim, Steam Yaz İndirimleri yine kapımızda. Bu indirimler dahilinde onlarca dolarlık oyunları, korsan tezgahlarından alırcasına makul fiyatlara alma fırsatı bulacağız. Pek çoğumuz bu dönemin geleceğini bilerek, Steam Dilek Listesini (Wishlist) uzun süre evvel hazırlamaya başladı bile…
Ancak malesef ki istediğimiz her oyunu alıp oynayabileceğimiz bir dünya yok. Nice babayiğitlerin bu Steam’in bu indirim döneminden sonra pişmanlıklar yaşadıklarını, gözlerimizin önünde eriyip gittiklerini gördük. İşte tam da bu yüzden, sizler için, “Steam İndirimlerinde Kendinizi Kaybetmemek İçin 5 Neden” listemizi hazırladık.
Biz yandık, sizler yanmayın. Buyrun listeye:
1. Paranız Cebinizde Kalsa Daha İyi Değil mi?
Evet, Steam indirimleri oldukça cazip olabilir. Çok istediğiniz, geceleri rüyalarınıza giren oyunlar 2 dolara düşmüş olabilir. Hatta bayıldığınız bir oyun serisine ait 4 oyun çok komik rakamlara indirilmiş de olabilir, ancak unutmayın cebinizdeki paranız sınırlı ve bayıldığınız oyuna sahip olduğunuz zaman yaşamaya ara vermeyeceksiniz!
Steam indirimlerinde hepimizin unutmaya meylettiği bir takım gerçekler var. Mesela hepimizin insan oluşu gibi. Ne zaman ki istediğiniz bir oyunun inanılmaz bir indirime girdiğini gördünüz ve eliniz ayağınız titremeye başladı, derhal bir insan olduğunuzu hatırlayın. Bir aileniz, sizi sevenleriniz, sosyal bir hayatınız ve yeme içme gibi ihtiyaçlarınız olduğunu düşünün. Cebinizdeki tüm parayı Gabe Newell olacak tontona kaptırırsanız, ay sonuna kadar ne yiyeceksiniz ne içeceksiniz? Kız arkadaşınızla nasıl buluşacaksınız?
Yüreğinizde 3,5 atan bir yusufçuk ile birlikte patronunuza ya da babanıza ay sonunu çıkarabilmek adına boynunuz bükük, kocaman gözlerle bakmak istemiyorsanız limitlerinizi belirleyin ve bu limiti aşmamak için çaba gösterin. Nice yuvalar dağıldığını gördü bu gözler arkadaşlar, Steam işi şakaya gelmiyor.
2. “Nasılsa Oynarım” Diyerek Oyun Alıyorsanız, Almayın!
Evet, Steam kullanıcıların ve Gabe Newell’ın tuzağına düşmüş pek çok oyuncunun bir diğer kan ağladığı nokta da bu…Eğer çok da ölüp bitmediğiniz bir oyun inanılmaz indirime girmişse ve dolayısıyla “Nasılsa oynarım” diye bir fikir kafanızda oluşuyorsa o oyunu almayın. Çünkü çok büyük ihtimalle o oyunu oynamayacaksınız ve Steam Kütüphanenizde hiç ellenmemiş bir şekilde unutulmaya mahkum olacak.
Bir de olaya şöyle bakın, bu uzun indirim dönemi süresince zaten uzun zamandır sahip olmak istediğiniz oyunları almış ve henüz oynamamış olacaksınız. Durum böyleyken, “Nasılsa oynarım ya” diye düşündüğünüz bir oyunu alsanız, oynamaya vaktiniz kalacak mı? Bilim adamları kesin olarak açıkladılar, bir gün aşağı yukarı 24 saatmiş…
Hal böyleyken insanüstü bir çaba gösterip uykunuzdan, yemek yeme vaktinizden ve sosyal aktivitelerinizden kısmadığınız sürece bu oyunlara harcadığınız paranın karşılığını alacak kadar zaman ayıramayacaksınız. Yani eğer çalışıyorsanız, iş yerinde uyuklamak; çalışmıyorsanız da arkadaşlarınızla geçirebileceğiniz eğlenceli pek çko andan uzak kalacaksınız demektir. Tabi tercih yine sizin; ancak torunlarınız bir oyunun boss’unu nasıl geçtiğinizden çok arkadaşlarınızla geçirdiğiniz eğlenceli anları dinlemeyi tercih edeceklerdir. Gerçi o kadar yaşlandıysanız, kimsenin sizi dinleyeceğini de sanmıyoruz ama neyse.
3. İndirim İyi Hoş da Her İndirime Giren Oyun Alınır mı?
Alınmaz. Zaten ilk iki sebepte para ve zaman yetersizliklerinden bahsettik. Birde şimdi birlikte, indirimlere şu açıdan göz atalım:
Bir kere indirim dediğiniz şey zaten size iyilik yapmaktan çok ürün satmak adına yapılan bir şey. Dolayısıyla dev bir oyun indirimi dalgası üzerinize üzerinize gelince, gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalmanız işten bile değil. Üzerinize bu hızla bu kadar çok oyun, belirli bir süre aralığında gelince, hiçbirini kaçırmama hissiyle her önünüze geleni almaya kalkabiliyorsunuz. Dolayısıyla şimdi sakin olup klavyenizi yavaşça yere bırakın.
Bir kere alacağınız oyunlar ile ilgili kısa bir araştırma yapın. Sonra kendinize dönüp bir bakın. Kendinize hangi tür oyunlardan hoşlandığnızı sorun. Çünkü biz biliyoruz ki siz altı yaşınızdan beri oyun oynuyorsunuz ve oyunlara karşı çoktan bir beğeni geliştirdiniz. Aksiyon FPS türündeki oyunlar başında saatlerini harcamış ancak simülasyon türüne bir türlü ısınamamış birisiyseniz, takdir edersiniz ki sırf indirimde diye “Farming Simulator Deluxe 2941” almak pek mantıklı olmayacaktır.
4. Sırf Merak Ettiğiniz İçin Oyun Almaktan Kaçının
Merak etmenin yararları hakkında uzun uzun konuşmak mümkün, ancak konumuz bu değil. Steam indirimlerinde sırf merak ettiğiniz için bir oyun almak pek mantıklı değil. “Niye öyle diyorsun?” diyecek olursanız da “Tecrübe konuşuyor” der geçerim. Çok araştırmadan, sırf merak ettiğim için aldığım oyunların büyük çoğunluğunu 1,5 saatten fazla oynamamışım mesela ben.
Dolayısıyla oyuna para vermeden önce alternatif yollar ile oyun hakkında bilgi edinin. Örneğin geçen gün Youtube diye bir site keşfettim, acayip güzel. Bu sitede çok sayıda gameplay ve inceleme videoları bulabiliyorsunuz. Fikir edinmek açısından bu yöntem oldukça başarılı.
“Ben izlemem, oynarım!” diyenlerdenseniz, Steam pek çok oyunun Demosunu ücretsiz olarak oynamanızı sağlıyor. Almadan evvel demoyu kurup oynamayı deneyebilirsiniz. Bu sayede kimi oyunların demosunu tamamlayıp “Benden bu kadar…” dediğiniz zaman, en azından paranız cebinizde kalmış olur. Oyunu satın almaya karar verirseniz de paranızla ne alacağınızı bilirsiniz.
Ha bir de unutmadan, Steam’de oyunlara para vermeden evvel arkadaşlarınıza danışmakta da yarar var. Bildiğiniz üzere Steam’in Steam Family Sharing (Steam Aile Paylaşımı) isimli bir sistemi var ve bu sistem sayesinde arkadaşlarınızın sahip olduğu bazı oyunları oynamanıza da yardımcı olabiliyor. Kısa bir araştırmayla, bu sistemi kullanabilir, oyuncu arkadaşlarınızla güçlerinizi birleştirebilir ve dünyayı ele geçirebilirsiniz! mwahahahaha… öhöm. Pardon.
5. En Önemlisi, Önümüzün Yaz Olduğunu Unutmayın
Arkadaşlar ben de bir oyuncuyum, dolayısıyla bütün bir yazı bilgisayar başında geçirmenin cazibesini anlayabiliyorum. Ancak önümüz yaz ve bunun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Hatırlamayanlar için ben hatırlatayım:
Yaz demek deniz, kum, bikinili kızlar demek! Arkadaşlarla (Özellikle kız olan arkadaşlarla) bisiklet turları demek! Akşamları serin rüzgarlar eşliğinde arkadaşlarla (Muhakkak ki kız olan arkadaşlarla) dondurma yemek, sohbet etmek demek! Başınıza geçen güneşin etkisiyle arkadaşlarla (Burada altını çizmek isterim ki özellikle kız olan arkadaşlarla) şaşkın şaşkın işlere girişmek demek!
Dolayısıyla yazın bu özelliğini unutmamak önemli. Bu dönemlerde tam zamanlı işimiz olan oyunculuğa ayıracağımız zaman kısıtlı olacağından, çıldırıp milyonlarca oyun satın almanın da mânası yok.
Bonus: Milyonlarca Lira da Harcasanız Half Life 3’ten Hala Haber Yok
Steam, Gabe Newell, Valve falan dendi miydi, illa bir Half Life 3 esprisi yapılır. Artık adettendir. Steam’de harcadığınız her kuruş, Gabe Newell efendinin kesesine gidiyor ve kendisi Half Life 3 ile ilgili çalışmaktansa, bu paraları yazın yapılabilecek aktivitelerde harcıyor.
Dolayısıyla, siz Steam indirimlerini falan boşverin. Gidin yazlıkta ya da mahallede yaşı sizinkine yakın en güzel kıza birlikte dondurma yemeyi teklif edin. Kabul etmezse de gurur yapın, karizmatik bir biçimde ortamdan ayrılın ve kızı bir daha rahatsız etmeyin.
