Gelecek senenin en çok beklenen oyunlarından biri olan Destiny hakkında bir itiraf geldi. Oyun henüz proje aşamasındayken bambaşka bir perspektifte tasarlanması düşünülmüş.
Bungie’den Ryan Ellis’in yaptığı açıklamalarda oyunun en başta TPS açısından tasarlanması düşünülmüş. Ancak sonradan oyunun yüksek dozda aksiyon içermesi için en doğru açının FPS olduğu düşünülmüş ve bu düşünce ile oyun hakkındaki üretilen fikirler tamamen değişmiş.
GameInformer‘ın Ocak sayısı kapak dosyası olarak seçtiği Destiny hakkında görüşlerini paylaşan Teknik sanat yönetmeni Ryan Ellis bu bilgileri basit sırlar olarak aktarırken oyunun üçüncü kişi bakış açısına izin vereceği noktalar olacağına da değiniyor. Bazı havalı hareketler ve oyuncuların edindikleri güzel zırhlara bakmaları için fırsat yaratılacağını ama aksiyon için en iyi bakış açısının birinci kişi bakış açısından oynamak olduğunu ekliyor.
Ellis’in verdiği sırlar bu kadarla da bitmiyor. Röportajın bir bölümünde Ryan oyunun geçtiği ay yüzeyindeki haritalardan birini anlatırken şu kelimelere başvuruyor:
İçimdeki bilim nerd’ü ukalalık ederken, fantazi nerd’ü her türlü çılgınlığı yapmamız gerektiğini ve sadece yeni şeyler uydurmamız ve yaratmamız gerektiğini haykırıyordu. Güneş sistemini simüle etmiyorduk, sadece üstüne boyayacağımız bir tuval gibi kullanıyorduk.
GameInformer muhabiri bu noktada dayanamayıp Ryan Ellis’e oyun için bilim danışmanları olup olmadığını soruyor ve Ryan en içten umursamazlığıyla cevap veriyor:
Yoo, sadece internet. Engellenmek değil, harika şeyler yaratmak istiyorduk.
Yani yeni nesil bir bilim kurgu oyunu olarak çok yakında aklımızı alacağını umduğumuz Destiny’nin bilimsel açıdan çok da doğru olmasını beklememiz bir hata olacak gibi görünüyor. Elbette ki bu özgürlük, oyunu oynarken bize etkileyici bir atmosfer ve inanılmaz bir dünya kazandıracak diye umuyoruz.
Ryan’a Xbox, PS3, Xbox One ve PS4 için tasarlanan oyunun bir PC versiyonu olup olmayacağı sorulduğunda ise, ağzından kaçanlar yüzümüzü güldürüyor:
Biz bunu duyurmadık. Duyurmadık derken şu anda PC versiyonu üstünde çalıştığımızın ipucunu bile vermiyoruz. Bu konuda kesin konuşmak gerekirse… Yapmayacağımızı söylemiyoruz. Bi dakika… (burada biraz kafası karışıyor.)
Ryan Ellis proje üstünde geçirdiği 4 sene boyunca (kendisi bunu sonsuzluk olarak tanımlıyor) kendisini motive eden şeyin, “mükemmel şeylerin gerçekleştiğine tanık olmak” olduğunu söylüyor.