Dead Rising ilk olarak Xbox 360 için özel olarak çıkarılan bir oyundu. Capcom tarafından geliştirilen oyun 2006 yılında piyasaya çıkışını yapmıştı. Sayısı unutulacak kadar bir çok görev, sınırsız zombi avı ve hikayesi ile oldukça beğenilen oyun daha sonra 2010 yılında Dead Rising 2 olarak karşımıza çıkmıştı. Bu sefer hem PS3 hem de PC sürümü vardı ve ilk oyundan içinde ukde kalan oyuncular bu sefer serinin ikinci oyunu ile zombi parçalamanın keyfine varacaktı.
Yine aradan bir 4 yıl geçti ve yine Microsoft’a özel olarak Dead Rising 3’e merhaba dedik. İlk olarak Xbox One için geçen sene çıkarılan oyunun, bu sene de PC sürümü çıkarıldı. Multiplayer olarak, eline geçirebileceği herhangi bir alet ile zombi kovalayacak PC kullanıcıları için oyunu inceledik. Oyun hakkındaki fikirlerimiz doğrultusunda bakalım; “Aman Allah’ım hemen almalıyım ya da amaaan boşver bu yazılanlardan sonra almaya gerek yok“ mu diyeceksiniz, tamamen sizin kararınız. Hazır mısınız ? Başlıyoruz!
Alet Çantamı Getirin! Zombi Avlayacağım!
Oyuna başlarken introsuz giriş yaptıktan sonra dedim ki “Sanırım intro yok.” Ama daha sonradan oyunu oynayıp ilk öğrenme bölümü dediğimiz Tutorial bölüm bitince, işte o beklediğim intro girdi. Sinematik olarak hazırlanan intro, dikkatinizi oyuna çekmek için oldukça iyi hazırlanmış. Sanki bir oyuna değil de filme başlıyormuş hissiyatı veriyor.
Hikayemiz Los Perdios kasabasında geçmekte. Aslında burada biraz GTA havası almadım değil. Evlerin yerleşimleri, yollar bana nedense GTA’yı andırdı. Verilen tüm görevleri bu şehirde yapıyoruz. The Crew’un açık dünyasına kıyasla harita çok büyük sayılmaz ama avuç içi kadar da küçük bir şehir değil Los Perdios. Zaten her ne kadar size sıkıcı gelecek olsa da, görev dağılımları sizi haritanın bir ucundan bir ucuna sürüklüyor. Araçlarla bir uçtan öteki uca kolay bir şekilde gidebilmeniz mümkün. Özellikle de sizin üreteceğiniz fantastik araçlar bu yollar için biçilmiş kaftan. Zombi temizleme özellikleri sayesinde tam sürat sürüş yapabiliyoruz. Normal arabalar ile yol sürüş oldukça keyifsiz. Çünkü bedava ekmek dağıtılıyor desek, toplanacak insan sayısından daha çok zombi var oyunda. Sıradan arabayı ya da sıradan motosikleti hiç bir zaman tam gaz, uzun süre kullanamıyoruz.
Harita tamamen içeriklerle dolu. Haritanın en ücra köşelerinde bile rahatlıkla eşya bulabilmeniz mümkün. Oyundaki eğlendiğimiz asıl nokta ilginç silahlarla birlikte zombileri parçalamamız. Bu yüzden haritanın en ücra köşelerinde bile karşınıza çıkabilmesi muhtemel ilginç araçlara ve gereçlere rastlamamız mümkün. Dildolar, hava kompesörleri gibi günlük hayatta farklı amaçta kullanılan bir sürü eşya ile zombi avlamaya çıkabilirsiniz.
Ayrıca sakın zombileri parçalayıp öyle yoluma devam edeyim gibi bir yanılgıya düşmeyin. Çünkü bir öldürüyorsunuz beş geliyor. Öldür öldür bitmiyor. Araçlarınız ve silahlarınız ile büyük bir sürüyü de katletseniz, aradan çok geçmeden tekrar aynı kitle karşınızda beliriyor. Çanakkale Cephesinde gerçekleşen olayı hemen hemen hepiniz duymuşsunuzdur. Savaş sırasında o kadar çok mermi kullanılmış ki metre kareye düşen mermi sayısı hepimizin ağzını açık bırakıyordu. Hatta havada çarpışmış mermiler var, müzelerde sergileniyor. Dead Rising 3’te de metre kare başına düşen zombi sayısı da o derece. Bazen iç içe bile oluyorlar.
Hikayeye dönecek olursak aslında çok müthiş bir senaryo yok. Klasik, alışagelmiş zombi senaryosu. Şehir zombi istilasına uğramış ve 72 saat geçmiş. Karakterimiz ilk bölümde şehirden bir çıkış aramakta. Ancak Son Durak filmi misali düşen bir uçak sonrası bu yolu kullanmak artık pek mümkün değildir. Bunun üstüne bir de hükümet zombi salgının daha fazla yayılmaması için şehri bombalamayı planlıyor. Bunun için hayatta kalmayı başarmış olanlar için bir haber yapılıyor. Yapılan haberde hayatta kalmayı başaranların 6 gün içinde başarabilirlerse şehri boşaltmalarını, aksi takdirde bombalamadan kurtulamayacakları belirtiliyor. Tabi ki kahramanımız ve arkadaşlarını bekleyen 6 günlük süreci biz oynuyoruz ve arkadaşlarıyla birlikte kahramanımızı kurtarmaya çabalıyoruz. Oyunda kahramanımızın gözüne girmek istediği bir kız da mevcut. Yani zombi karmaşası içerisinde bizim oğlan aşık olmayı da ihmal etmiyor. Çoğunlukla, ilerleyen bölümlerle, görevlerin hepsini aslında bu kızı tavlamak, gözüne girmek için yapıyoruz. Kavuşuyorlar mı? Tabi ki sonunu söylemeyeceğim. Merak etmeyin. Spoiler yok.
Dead Rising 3’te oyundaki ana karakterimiz ilk başlarda korkak tavır takınan ama daha sonradan ise nerede yapılacak iş var, hemen yapmaya gönüllü olan, iş gören, motor tamircisi arkadaşımız Nick Ramos. Motor ve araba aksanlarında oldukça becerikli olan Nick sayesinde oyundaki tüm aletlerden hatta ıvır zıvırdan bile silahlar üretebiliyoruz. Lazım olan tek şey, yapacağı silahın ya da arabanın projesi. Oyun boyunca haritanın tamamına yayılan bu projeleri bulmak oldukça kolay. Zaten projelere yaklaştığınızda, simgesi harita üzerinde çıkıyor. Oyunun ilk bölümlerinde projenin yanında gerekli araç ve gereçler bulunuyor. Ancak bölümler ilerledikçe sadece projeler çıkıyor ve araç gereçleri siz bulmak zorunda kalıyorsunuz.
Bunun yanı sıra arabaları ve motosikletleri kombinleyip yeni araçlar da üretebiliyorsunuz. Özellikle benim favorim RollerHawg. Silindir aracıyla, motosikleti birleştirdiğinde meydana gelen aracın önündeki silindir ile zombilerin pestilini çıkarabilir ya da yer alan düzenek ile birlikte ateş püskürtüp zombileri kül edebilirsiniz. Oldukça üretken bir arkadaş olan Nick Ramos’u oynamaktan keyif alacağınız bir karakter olacağını bu yetenekleri sayesinde anlıyoruz.
Hmm, Biraz Ondan, Biraz da Bundan…
Oynanıştan bahsedecek olursak, oyun aslında survival-zombi oyunlarına benzerlik taşımakta. Ancak o oyunlar kadar da detaylı değil. Oyundaki hemen hemen her şeyi kullanabilmeniz mümkün. Eşyalar, aletler, kıyafetler, yiyecekler etrafa dağılmış saçılmış durumda. Bunları toplamakta ise herhangi bir sıkıntınız yok. Hemen hemen her yerde, her türden eşyaya ulaşabilirsiniz. Ancak sıkıntı yaratan durum aynı üründen iki tane bulduğumuzda yeni bir slot gerekmesi. O yüzden seviye atladıkça eşya taşınabilirlik kısmını arttırmak önemli bir strateji olabilir. Yiyecek olarak ne bulursak yiyebiliyoruz. Yiyecekler sayesinde canımızı doldurabiliyoruz. Yiyecek bozuksa kusuyoruz da. Bunun es geçilmemiş olması gayet güzel. Ancak sağlığımıza bir etkisinin olmaması da ayrı bir durum.
Önceki oyunlarda olduğu gibi bu oyunda da kıyafet çeşitliliği oldukça fazla. Capcom’un diğer yapımlarından Megamen, Street Fighter karakterlerinin kıyafetleri de oyunda mevcut. Görevler için şehri gezdiğinizde bazı mekanlarda kıyafet ikonlarını göreceksiniz. Burada artık zevkiniz, hayal gücünüz devreye girecek. İster bir karaktere bürünün, ister çok alakasız kombinler yapın, isterseniz de kadın kıyafeti giyin. Tamamen özgürsünüz. Bu tarz sizin. Oyunun bu yanı benim en çok sevdiğim yanlarından. Düşünsenize beyaz bir elbise ile elinizde motorlu testere ile zombi peşinde koştuğunuzu. Sizce de eğlenceli değil mi?
Bu oyundaki en önemli eşya türünden biri olan silahlar, Dead Rising 3’te serinin diğer oyunlarına nazaran oldukça fazla alternatife sahip. Karakterimiz de bir mekanik ustası olduğu için, oyunda hatırı sayılır sayıda silah bulunması gerçekten güzel. Hemen hemen her eşyadan bir silah üretebilmemiz mümkün. Emin olun enteresan silahlar ortaya çıkıyor. Oyunu sırf silah bulup yeni silahlar üretmek için bile oynayabilirsiniz. Silahların yanı sıra oyunda çekiç, balyoz, kılıç, bıçak gibi yakın dövüş silahları da mevcut. Özelikle kombolarla birlikte güzel hareketler de sergileyebiliyoruz. Bizim mekanik ustası bir bakıyorsunuz Kung-Fu ustası ya da çevik bir Ninja oluveriyor. Ayrıca elektrikli aletlerin birleşmesiyle ortaya çıkan silahların tadına doyum olmuyor. Bir bakmışız Blanka oluvermişiz. Emin olun, zombi parçalamak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.
Ancak maalesef oyun yapımcıları size silah özgürlüğü sunarken hikayeden kopmanıza pek izin vermiyor. Çünkü ana senaryoda zamanla yarış içerisinde olmanız bir yana, sürekli nefes aldırmaksızın çıkan yan görevlerin de serinin önceki oyunları gibi süreli olduğunu söylemeliyim. Maalesef “Ben bunu sonraya bırakayım, sonra yaparım.” gibi bir seçeneğimiz pek yok. Belli bir süre sonra görevler iptal oluyor. Yani her ne kadar açık dünya oyunu olarak lanse edilse de, görevleri bırakıp eğlenmeye bakmanız maalesef kısıtlanmış. Ancak içinizi rahatlatacak bir haber vereyim. Serinin önceki oyunlarına göre bu süreler daha uzun. Yani her ne kadar uzun süre olmasa da başı boş gezip, isyankar zombi kardeşlerimizle oyunlar oynayabileceğiz. Bir diğer sevindirici haber ise, serinin önceki oyunlarındaki gibi tekrar tekrar eşya aramamıza gerek kalmıyor. Haritada belirlenen noktalardan daha önce ürettiğimiz herhangi bir eşyayı tekrar çıkarabiliyoruz.
Görevlerden elde edeceklerimiz tamamen daha kolay seviye atlamamızı sağlıyor. Bu sayede daha çok hareket kabiliyeti edinebiliyor, sağlık değerlerimizi güçlendirebiliyor, projelerden elde ettiklerimiz artabiliyor. Kısacası her seviye atladığımızda yetenek ağacımızda vermemiz gereken bir puan bulunuyor. Yine sizin stratejinize göre bu puanları dağıtıp karakterinizi geliştirebiliyorsunuz. Verdiğimiz puanlarla birlikte daha güçlü, daha sağlam, daha dayanıklı, daha çevik daha hızlı ve daha iyi nişan alan karaktere sahip oluyoruz.
Oyunda yan görevlerden kurtardığımız insanlarla birlikte bir takım olarak gezebiliyoruz. Sizinle birlikte her yere gelen bu takımla görevleri daha hızlı bitirebilmeniz mümkün. Ama unutmayın onların da bir can durumu mevcut ve onların bakımı ve silahlanması tamamen size ait. Yani takımınızda yer alanlara can sağlamak, silah sağlamak sizin göreviniz.
Oyunda yeni olarak PP Trials adı verilen bir gizli görev modu bulunmakta. Bunlar bir mekana gidilip yapılan görevlerden değil. PP Trials daha çok kilometre-taşı oluşturulduğunda kazanılan fazladan deneyim puanlarının yer aldığı bir görev modu. Yani en basitinden örnek verecek olursam şu kadar zombi öldürmüş olursan şu kadar tecrübe puanı kazanmış olursun tarzında görevler içeriyor. Bu da yine sizin için oyunda elde ettiklerinizle birlikte daha hızlı seviye almanızı ve karakterinizi geliştirmenizi sağlıyor. Oldukça yararlı bir mod.
Co-Op modu da oldukça güzel bir şekilde geliştirilmiş. Oyunu ister hikaye modunda oynayın ister Co-Op modunda, kazandığınız tecrübe puanları ile birlikte kabiliyet puanlarınız bölünmüyor. Yani Co-Op modunda oynadığınızda kazandığınız puanlar, hikaye moduna geçtiğinizde silinmiyor. Hala karakterinizde bulunuyor. Kendi hikaye modundaki karakterinizi Co-Op modunda başka birinin hikayesine katıldığınızda elde ettiğiniz tecrübe puanlarını karakterinizi geliştirmede harcadığınızda, tekrar kendi hikaye moduna döndüğünüzde karakterinizden çıkarılmıyor. Bu özellik sayesinde zamanınızı hiç bir şekilde boşa harcamamış oluyorsunuz.
Oyunun diğer modları ise, farklı oyun sonları için bölümlere geri dönüş yapmanızı sağlayan Over Time ve sadece tuvalette oyunu kaydedebildiğiniz, zaman akışının normale göre daha hızlı aktığı ve düşmanlarınızın artık birer ölüm makinesi haline geldiği Nightmare modu oyunun diğer modları.
Ooo Zombiler yetmedi, Boss Savaşları! Alırım Bir Dal…
Dead Rising 3’te her ne kadar zombi istilasından kurtulmaya çalışsak da aslında zombiler o kadar korkunç yaratıklar olarak karşımıza çıkmıyor. Oyunun açık dünyaya taşınmasıyla birlikte daha fazla zombi ile gerilimli bir hava yakalanmaya çalışılsa da maalesef zamanınızı korkup gerilmekten çok eğlenceli ve komik zombi avlarıyla geçireceksiniz.. Çünkü zombiler bana kalırsa biraz pasif kalmış oyunda. Özellikle de oyunda yer alan araba komboları ile birlikte absürt ve bir o kadar da etkili silah komboları sayesinde karşınızdaki zombi ordusu sizin dişinizin kovuğuna yetmeyecek. Daha fazlası için yalvaracaksınız. “Salın zombilerin hepsini, savaş mı istiyorsun. C’mooooon!” Şimdiden bu tepkileri duyar gibiyim.
Zombilerin dışında asıl canımızı sıkacak, psikopatlaşmış, çıkan kaostan faydalanmaya çalışan insanlar da oyunda mevcut. Sanırım zombi istilasından dolayı akıllarını yitirmişler. Çünkü karşılaştığımızda şahit olduklarımız pek akıl kârı, insan işi değil. Aç kalacağından korkup restoranda yemeğini kimseyle paylaşmayan ve bu sebepten çatalla insanları parçalayan teyzemiz mi desek, motor çetelerine sahip, kendi adamını bile öldürmekten hiç çekinmeyen isyankar ağabeyimiz mi desek, Kung-Fu ustası olup kendi öğrencilerini zombilere yem olmasın diye kendi doğrayan amcamız mı desek. Saydıkça bu örnekler artıyor. Çeşit çeşit Bosslar, çeşit çeşit delirmiş, akıl sağlığını kaybetmiş insanlarla karşılaşıyoruz.
Ama işin güzel yanı, rakip Boss’ta görüp keşke bende olsa dediğimiz o silahları, kılıçları, motorları Boss’u yenmemiz durumunda alabiliyoruz.
Ne ekersen onu biçersin!
Dead Rising 3, diğer serilere göre oldukça geliştirilmiş bir oyun. Oyunun haritası oldukça büyük ve hiç bir şekilde yolculuk sırasında yükleme ekranı ile karşılaşmıyoruz. Açık dünya olduğu için oyunda akşam ve gündüz vakitleri de yer alıyor. Özellikle hava karardığında zombiler daha çok güçleniyor. Zombi modellerinde çeşitlilikler olsa da grafik olarak klasik zombi modellemelerinden pek farklı modellemeler yok. Ancak kullandığımız eşyalara göre çıkan kanlar, kopan et parçaları vb. durumlar ihmal edilmemiş. Yani eğer yeterince güçlü silahlara sahipsek bir kan banyosu yapabiliyoruz. Ayrıca kıyafetlerimiz de bundan etkileniyor. Tüm oyunu temiz kıyafetler ile bitirmiyoruz.
Ancak Dead Rising 3 oynamak için iyi bir sistemimizin olması gerekiyor. Minimum sistem gereksinimlerini değerlendirme kısmında yazacağım. Genel olarak oyunun akışına bakacak olursak, zombilerin çoğunluk olduğu kesimlerde ekran yenileme hızınız düşüş yaşayabiliyor. Ayrıca iyi bir işlemciniz yok ise bilgisayarınız ısınmaya başlayabilir. Eee bu kadar eğlenceli zombi parçalamanın, zombilerin sınırsız olmasının bir bedeli olacaktı. Benim bile iyi bir sistemim olmasına rağmen akıcı bir oynanış için bazı grafiksel fedakarlıklar, kısıtlamalar yapmam gerekti. Ancak zombi öldürürken aldığınız haz için değebilir. Tabi ki yorum yine size ait.
Sonuç olarak sen ölüsün ve ölü kalmalısın!
Oyunu oynadık, inceledik ve sıra geldi değerlendirmeye. Genel olarak Dead Rising 3’ün olumlu yanlarından bahsedecek olursak;
1.) Oyunda sınırsız içerik var. Arabalar, Silahlar, Motorlar, Aletler, Kıyafetler. Bir de bunların kombinasyonlarından doğan yeni eşyalar. İnanılmaz derece çok sayıda.
2.) Oyunda yer alan görevler. Açık dünya bir oyun olarak lanse edilen Dead Rising 3’te haritanın hemen hemen her bölgesinde ana görevlerin yanında, yan görevler, sırları çözülmesi gereken durumlar mevcut. Yani oldukça bol içeriğe sahip.
3) Oynanış mekaniği oldukça eğlenceli. Sürekli bir aksiyon içerisindeyiz. ilerleyen hikaye akışında elde ettiğimiz deneyimlerin insanı eğlendirmesi oldukça güzel.
Dead Rising 3’ün olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz tarafları da yok değil. Olumlu yönleri bunları es geçmemizi sağlar mı? Orası biraz sizin oyun zevkinizle alakalı. İşte genel hatlarıyla olumsuzluklar;
1.) Güçlü sistem gereksinimi. Oyunu her kesimin oynama olasılığı yok. Güçlü bir sistemi olmayanlar için oyun eğlenceden çok eziyete dönüşüyor.
2.) Eşya seçimlerinde sinir edici karmaşıklıklar. Oyunun bir çok bölümünde başınıza gelecek. Yerden bir eşya alırken istediğinizi değilde başka bir eşyayı elinize aldığınızı görünce inanın siz de benim gibi sinir hastası olabilirsiniz.
3.) Oyunun kontrollerinin, istediğiniz uyumu size sağlayamaması. Bir çok kez kamera ve karakter sizin istediğinizin dışında hareketler gerçekleştirebiliyor. Bu da oynanışı sıkan başka bir durum.
4.) Anlam veremediğim yapay zeka. Çoğu Boss savaşlarında, Bosslar’ın anlamsız hareketler sergilemesi, bir yerlere takılıp kalması. Zombilerin yanından geçerken bazen size aldırış etmemesi gibi durumlar.
Dead Rising 3, benim oynadığım kadarı ile böyle bir oyun. Serinin önceki oyunlarını oynamış arkadaşlar için söyleyebileceğim şey, kesinlikle daha geniş, kapsamlı, daha çok geliştirilmiş içerik ve daha çok eğlenceli bir oyun. Oyunu yeni deneyecek oyuncular içinse söyleyeceklerim; eğlenceli bir oyun oynamak ve stres atmanızı sağlayacak bir meşgale olarak oyunun olumsuz yönlerini es geçebiliyorsanız ve iyi bir sisteme sahipseniz, oyunu kesinlikle oynamalısınız. Ancak tahammülü olmayan, teknik hatalara takılan ve sağlam bir sistemi olmayan bir oyuncuysanız oyun size muhtemelen eziyet olabilir.
Minimum Sistem Gereksinimi:
Intel Core i3 / AMD Phenom II X4 ve üstü işlemci
6 GB RAM ve üstü
NVIDIA GeForce GTX 570/AMD Radeon 7870 üstü ekran kartı
30 GB’lık boş alan