Kimi oyun serileri vardır ki ABD dışındaki oyuncular için pek anlam ifade etmez, ancak yine de bir şekilde herkes bu oyunları bilir. Çoğunlukla spor oyunları olan bu oyunlara beyzbol serileri ya da NHL serisi gibi buz hokeyi serileri gösterilebilir. Bir de tabiki, şimdi sizler için göz attığımız MotoGP, bu oyun grubuna dahil oyunlardan bir tanesi.
90’ların sonu 2000’lerin başında bilgisayar oyunu oynayan pek çoğumuz bu MotoGP serisini büyük ihtimalle dönemin çok satan dergilerinin hediye cd’lerinden demo olarak bulup oynadık. Birlikte MotoGP 14’e bir göz atarken de eminim ki yer yer nostalji hissiyatına kapılacağız.
Ancak incelemeye girmeden evvel önden bir uyarayım, oyun hakkında çok da iyi şeyler söyleyemeyeceğim.
Hem Motor Yarışı Hem Zaman Yolculuğu!
Yazının girizgahında geçmişe döneceğiz, nostalji yaşayacağız dedim ya, hah işte oyun daha açılırken sizi zamanda geriye götürmeyi çok güzel başarıyor. Zira oyunun launcher’ı ve menüsü 90’lardan kalma bir menü. Oyuna giriş yaptıktan sonra yapmak isteyebileceğiniz grafik ayarlarını yapmak mümkün değil. Oyundan çıkıp launcher üzerinden yeniden uğraşmanız gerekiyor.
Bu durum çok sinir bozucu, çünkü birkaç sefer ayar değiştirmek için çıkıp girmek zorunda kalıyorsunuz. “Niye tek seferde yapamıyoruz da çıkıp giriyoruz?” mu dediniz? Oyunun optimizasyonu felaket de ondan…
Çok harika bir bilgisayarım olmasa da gayet ortalamanın üstünde donanıma sahip bilgisayarım dahi fps dropları yaşadı ve en yüksek ayarlarda dahi oyunun grafikleri göz dolduran cinsten değildi. Doğal olarak en azından fps düşüşü yaşamamak adına grafikleri azalttım.
Sonuç olarak eğer oyunların performans sıkıntıları canınızı çok sıkıyorsa, MotoGP 14 uzak durmak isteyeceğiniz türden bir oyun.
Simülasyon Severler Yaklaşsın, Arcade Sevenler Az Ötede Dursun!
Oyunun bu özelliğiyle ilgili ne diyeceğimi açıkçası çok düşündüm ve söyleyebileceğim en önemli özelliğinin oyunun simülasyon severlerin ilgisini çekebileceği olduğunu fark ettim. Eğer gerçekçi (ya da en azından gerçekçi olmaya çalışan) bir sürüş deneyimi istiyorsanız ve pür dikkat birinci götürdüğünüz yarışı bir anlık dalgınlık sonucu yaşadığınız kazadan dolayı sonuncu tamamlamak yaşama sevincinizden bir şey götürmüyorsa MotoGP 14’ün sunduğu tecrübeyi beğenebilirsiniz.
Bir yarış oyununda oyuncunun en çok dikkatini çekecek olan şey oynanabilirliktir ve MotoGP 14’ün oynanabilirliği gerçekten düşük. Oyun esnasındaki hız hissi başarılı olsa da kontroller oldukça güç. Bir viraja girmenize daha onlarca metre varken, panik yapıyorsunuz çünkü virajları dönebilmek tam bir eziyet. Motorunuzun kontrolünü sağlamakta yaşadığınız güçlük sebebiyle virajı içeriden almak da dışarıdan almak da çok ciddi başarısızlıklarla sonuçlanıyor. Zaman zaman virajı başarıyla dönmüş ve tam düz yola giriyorken motoru toplayamayıp fazla yatık giderek yeniden pist dışına çıkabiliyorsunuz ki bu gayet sinir bozucu bir durum.
Oyuna yeni başlayanlara yardımcı olması için yardımcı işaretler bulunuyor. Bu işaretlerden biri yolun hangi kısmından giderseniz daha başarılı olabileceğiniz gösteren oklar. Ancak bu okların teoride hızınızı ayarlamanıza da yardımcı olması gerekirken, bu görevlerini pek yerine getirmiyorlar. Dolayısıyla en büyük problemlerinizden biri viraja fazla hızlı girip o virajı alamamak ya da yavaş girip bütün rakipleriniz tarafından geçilmek oluyor. Motorların hem hızlanması hem de yavaşlaması ayrı ayrı hantalca olduğundan yine kontrolünüzü yitirmenize ve “kol bozuk” havasına girmenize sebep oluyor.
Oyun oldukça zor, sürüşünüzü kolaylaştıracak tüm yardımcı göstergelere rağmen oldukça zor. Bir yarışı baştan sona kadar birinci olarak götürmek için büyük çaba harcamanız gerekiyor. Dolayısıyla zaten MotoGP 14 gibi bir oyundan böyle bir tecrübe bekliyorsanız hayal kırıklığı yaşamayacaksınız.
Yeri gelmişken bu zorlu tecrübeye yapay zekanın katkısından da bahsetmek gerek tabi. Aslında yapay zekanın çok başarılı bir anını görmedim. Yani diyelim ki bir kaza gerçekleşmek üzere, göstere göstere geliyor… Rakipleriniz bu kazadan kurtulmak için pek bir çaba harcamıyorlar, kazalar sıklıkla zincirleme kaza olarak sonlanıyor. Ancak öte yandan yarış pistini en verimli şekilde kullanmaya programlandıklarından çoğu zaman size virajlara girmek istediğiniz açıyla girmeye olanak tanımıyorlar.
Ancak daha çok arcade türü yarış oyunlarıyla büyüdüyseniz Grand Turismo gibi yarış oyunları değil de Need for Speed gibi yarış oyunlarından keyif aldıysanız, sakın ola ki yaklaşmayın sinir hastası olup çıkarsınız. Bu tavsiyemi ben de arcade türündeki yarışları seven biri olarak veriyorum. MotoGP 14’ün sahip olduğu gibi zorlu kontrollere sahip yarış oyunlarında oldukça beceriksiz biri olduğumun da altını çizmek istiyorum.
Bu kısmı da tamamlamadan önce oynanabilirliği ile ilgili eklemek istediğim bir şey daha var. Oyunun kontrolleri bir simülasyon oyunu için bile biraz tuhaf hissi veriyor. Alışma süresi oldukça uzun ve alıştığınız zaman bile çok garip kazalar yaşama ihtimaliniz var. Oyunu yapanlar da bunu fark etmiş olacaklar ki bir hatanız yüzünden dakikalarca önde götürdüğünüz yarışı kaybetmemeniz için geri sarma özelliği eklenmiş. Eğer bir kaza yaptıysanız, yaklaşık on saniye kadar geriye sarıp kazanın öncesine gidebiliyorsunuz. Gerçi bu özelliği kullandıktan sonra da aynı hatayı tekrar etme olasılığınız gayet yüksek…
Son Söz
Eğer özellikle motor yarışlarından hoşlanıyorsanız ve serinin önceki oyunlarından bazılarını da oynadıysanız, MotoGP 14’ü de denemek isteyebilirsiniz. Eğer oyunun kontrollerine alışabilirseniz, kariyer modunda gayet keyifli anlar yaşabilirsiniz. Oyunun bir motorsiklet simülasyonu olduğunu tekrar hatırlatalım. Bu nedenle simülasyonlar ve motorlar ilginizi çekiyorsa mutlaka bakmalısınız.
Ancak bunun dışında biraz vakit geçirmek için oynayabileceğiniz rahat bir oyun tecrübesi arıyorsanız ve daha çok arcade yarış oyunlarını seviyorsanız MotoGP 14’ten uzak durun. Ödediğiniz ücretin karşılığını alamayacağınız gibi, her türlü sinir ve strese bağlı hastalığa yakalanma ihtimaliniz de yükselecektir.